25 Mayıs Pazar sabah saatlerinde Menemen'de yaşanan olayda, anaokulunun düğün salonunda düzenlediği kahvaltı organizasyonu sırasında doktor Mehmet Fatih ile eşi Güler Baltacı'nın üzerine dekoratif beton kemer yıkıldı. İzmir Şehir Hastanesi'ne sevk edilen çiftten Mehmet Fatih Baltacı aynı gün, eşi Baltacı ise ertesi gün hayatını kaybetmişti. İşletmecilerden İ.C. (29) çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmış, annesi N.C. ve babası G.C. (56) serbest bırakılmıştı.

KARŞIYAKA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI SORUŞTURMAYI TAMAMLADI
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı, doktor ve eşinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Şüphelilerden tutuklu bulunan İ.C. ile tutuksuz bulunan babası G.C. hakkında "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 15'er yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

ÇİFT YÜRÜRKEN DUVAR YIKILDI
İddianamede şüphelilerin savunmaları, olay yeri inceleme raporu ile bilirkişi raporu yer aldı. Çöken duvara takılı kameraya ilişkin görüntü çözümleme tutanağına göre havanın aşırı derecede rüzgarlı olduğu belirtilen iddianamede, Baltacı çiftinin yürüdüğü sırada duvarın çöktüğü ifade edildi.

RÜZGAR BRANDAYA AŞIRI MUKAVEMET YAPINCA DUVAR ÇÖKTÜ
Olay yeri inceleme raporuna da yer verilen iddianamede, düğün salonunun üzerinin branda ile kapatıldığı, yapılan etkinlik sırasında branda gergi halatının yıkılan giriş duvarı üst kısmına monteli olan dikdörtgen köşebent profiline bağlı olduğu, rüzgarın brandaya yaptığı aşırı mukavemet nedeniyle giriş duvarının çökmesine neden olduğunun tespit edildiği kaydedildi. Yıkılan taş parçalarının içinde "giriş takı"nın üst kısmında monteli bulunan köşebent demirin yamulmuş vaziyette olduğu aktarılan iddianamede, yıkılan "giriş takı"nın sol tarafında çevre duvarı hizasında 75 metre mesafede sağlam vaziyette bir benzerinin olduğuna dikkati çekildi.

PROJEYE AYKIRI İMALAT YAPILMIŞ
Menemen Belediyesinin 29 Mayıs'ta yaptığı denetimlerde ise yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgeleri ve projede aykırılıklar tespit edildiği belirtildi. Buna göre "yapı tatil tutanağı" tanzim edilerek iş yerinin mühürlendiği ifade edilen iddianamede, bu tutanakta da ruhsat ve işletmenin projesine aykırı olarak 160 metre uzunluğunda taş duvar imalatı yapıldığının tespit edildiği vurgulandı. Bilirkişi raporuna da yer verilen iddianamede, olayın önceden öngörülebilir ve önlenebilir nitelikte bir kaza olduğu ifade edildi.

TEDBİRSİZLİK VE İHMAL
Tedbirsizlik ve ihmal sebebiyle olayın meydana geldiğine dikkati çekilen raporda, olayın meydana gelmesinde "kaçınılmazlık faktörü" etkisinin bulunmadığının tespit edildiği, brandanın takıldığı köşebent demirlerinin taşıma gücü hesabının yapılmadığı, dekoratif amaçlı yapılan kemer şeklindeki taş duvarın amacı dışında kullanıldığı kaydedildi. Raporda brandanın çelik halatlarının usul ve tekniğe uygun zeminlere bağlanması gerektiği, köşebent demirlere beton dökülmediğini bilmesine rağmen brandanın bağlanmasına izin veren ve oğlu İ.C'yi uyarmayan G.C'nin, olayın meydana gelmesinde teknik ve cezai yönden etken eyleminin bulunduğuna kanaat getirildiği belirtildi.
EŞİM VE OĞLUM İLGİLENDİ
İddianamede iş yeri kaydı üzerinde bulunan anne N.C'nin savunmasına da yer verildi. Mutfak işlerine kendisinin baktığını anlatan N.C, düğün salonunun inşaatıyla eşi ve oğlunun ilgilendiğini, düğün salonu duvarlarının inşaatıyla ise oğlunun ilgilendiğini belirtti. Baba G.C. ise düğün salonunun plan ve projelerinde yıkılmış olan dış duvarların yer almadığını, dış duvarları daha sonradan başka kişilere inşa ettirdiklerini ifade etti.

SÜS İÇİN TAÇ YAPILDI
Duvarları inşa eden kişileri oğlu İ.C'nin bulduğunu ve işi organize ettiğini kaydeden G.C, dış duvarlarla ilgili herhangi bir ruhsat almadıklarını ve proje çizdirmediklerini, duvarların üzerindeki demir iskelelere beton dökülerek süs için taç yapılacağını, ancak paralarının yetmediği için duvarı tamamlattıramadıklarını anlattı. İ.C. ise işletmede gölge oluşturma maksadıyla ipten brandaların demir iskelelere bağlandığını, daha sonra ipleri çıkartarak çelik halat taktırdıklarını belirtti.

RUHSATSIZ VE PROJESİZ
Duvarların ve üzerindeki demir iskelelerin ruhsatsız ve projesiz şekilde inşa edildiğini daha sonradan öğrendiğini belirten İ.C, duvarın yıkılacağını tahmin edemediğini, olaydan kısa süre önce ise birkaç brandanın rüzgar sebebiyle yırtıldığını kaydetti.