Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Mahir Aralp'in 12 yaşından küçük çocuğa cinsel istismar, çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve basit tehdit suçlarından yargılandığı belirtildi. Savcılık, sanık hakkında üç farklı suçtan toplam 100 yıl hapis cezası talep etmişti. Duruşmada dinlenen mağdur aileleri ise çocukların yaşadıkları travmayı hatırlatarak indirimsiz en ağır cezanın verilmesini istedi.

ÖĞRETMENLERİN BEYANLARI SANIĞIN DAVRANIŞLARI İLE ÖRTÜŞÜYOR
Duruşmada söz alan mağdur avukatları, Milli Eğitim İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan soruşturma raporuna dikkat çekti. Raporda, sınıf camlarının afişlerle kapatıldığının öğretmenler tarafından teyit edildiği, bazı mağdur çocukların derslere geç geldiklerinin ise yine öğretmenlerin ifadelerinde yer aldığı aktarıldı. Avukatlar, idari soruşturmada dinlenmeyen diğer öğretmenlerin ifadelerinin de dosyaya eklenmesi gerektiğini belirterek öğretmen beyanlarının sanığın davranışlarıyla örtüştüğünü vurguladı.

OKUL ÖĞRETMENLERİ OLAYI AYDINLATAN DETAYLAR VERDİ
Tanık öğretmenlerin ifadelerinde sanığın çocuklara karşı baskıcı ve agresif tavırlar sergilediği, erkek öğrencilere fiziksel baskı uyguladığı, kız öğrencilere ise özel ilgi gösterdiğinin aktarıldığı belirtildi. Öğretmenler, sanığın koridorda öğrencileri kucağına aldığı, öğretmenler odasına gitmekten kaçındığı ve çocuklarla yalnız kalmak için sınıf camlarını kapattığını ifade etti. Mağdur avukatları ayrıca sınıfta bulunan iç çamaşırı ve peçetenin suçun işlendiğini gösteren önemli deliller olduğunu belirterek her bir mağdur için ayrı ceza talep etti.

DELİLLERİN YOK EDİLMİŞ OLABİLECEĞİ İDDİASI
Mağdur avukatları, olayın ortaya çıkmasının ardından okul yönetiminin süreci doğru şekilde yönetmediğini savundu. İlk şikayet sonrası ailelerin vali yardımcısı ve ilçe milli eğitim müdürlüğü ile görüştürüldüğü fakat savcılığa başvuru yapılmadığına dikkat çekildi. Bu süreçte sanığın okulda bulunmaya devam etmesinin delillerin yok edildiği şüphesini güçlendirdiği belirtildi. Avukatlar, okul yönetimi hakkında bir ay önce yapılan suç duyurusunda hiçbir ilerleme kaydedilmediğini vurgulayarak sanığın daha önce görev yaptığı okullarda da araştırma yapılması gerektiğini ifade etti.

SANIĞIN SAVUNMASI TEPKİ ÇEKTİ
Sanık Mahir Aralp, duruşmadaki savunmasında tüm suçlamaları reddetti. Okulun fiziki yapısının iddia edilen eylemlere müsait olmadığını savunan Aralp, "Böyle biri olsaydım ailem olmazdı" diyerek kendini savundu. Çocukların kendisini çok sevdiğini, derslere yeniden kayıt yaptırmalarının bunun kanıtı olduğunu öne sürdü. Bu ifadeler mağdur ailelerinin yoğun tepkisine neden oldu.

AİLELER DURUŞMA ARASINDA SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ
Mahkeme heyetinin karar için ara verdiği sırada mağdur aileleri büyük bir öfke patlaması yaşadı. Aileler, sanığın sözlerinin kendilerini derinden yaraladığını belirterek bir yıldır büyük bir travmayla mücadele ettiklerini aktardı. Çocuklarının "şımarık" ya da "abartıyor" şeklinde değerlendirilmesine tepki gösteren aileler, çocuklarının masum olduğunu haykırdı.

130 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Sanık Mahir Aralp'e bir mağdur için 30 yıl, diğer beş mağdur için ise ayrı ayrı 20 yıl olmak üzere toplam 130 yıl hapis cezası verildi. Sanığın tutukluluk hâlinin devamına hükmedildi. Aileler, kararın açıklanmasının ardından gözyaşlarına boğuldu.