İzmir'in Selçuk ilçesindeki Küçük Menderes Nehri'ndeki kirlilik görenleri isyan ettirdi. Bereketli ovaların sulandığı Küçük Menderes Nehri'ndeki kirliliğin bölgedeki fabrika gibi tesislerden gelen kontrolsüz atıkların yol açtığı öne sürülürken, Ödemiş Bozdağ'dan başlayıp, büyüklü küçüklü derelerin katılımı ile 115 kilometre boyunca devam ederek Selçuk ilçesinden denize dökülen Küçük Menderes Nehri'ndeki gözle görülür kirlilik insan sağlığını tehdit edecek seviyelere ulaştı. DSİ tarafından 2015 yılında başlatılan 'Küçük Menderes Nehri Islah ve Yatak Tanzim Projesi' kapsamında ana yatak dahil yan derelerle birlikte kilometrelerce alan kirlilik ve aşırı yağışlarda taşkın riskine karşı temizlenip ıslah edildi ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yıllardır bölgeye arıtma tesisi, Selçuk Belediyesi'nin de iddiaya göre sahada yeterli denetimleri yapmaması nedeni ile nehir yataklarına kaçak dökülen moloz, evsel ve endüstriyel atıklar yüzünden nehir yatağında tekrar kirlilik baş gösterdi. Kentteki bereketli ovaların toprakların sulandığı Küçük Menderes Nehri'ndeki suyun havadan çekilen drone kamerası görüntülerinde siyah bir renk aldığı ortaya çıktı. İnsan sağlığını adeta tehdit eden kirli suyun, Ödemiş Bozdağ'ın eteklerinde doğduktan sonra Selçuk Ovası'ndan mavi bayraklı Pamucak Sahili yakınındaki Ege Denizi'ne boşaldığı dikkatlerden kaçmadı.
14 AY ÖNCE ÇAĞRIDA BULUNDUK, ANLATAMADIK
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e Küçük Menderes Islah Projesi üzerinden yüklendi. AK Partili Kaya, Küçük Menderes Nehri'nde yeniden oluşan kirliliğin sebebi olarak Başkan Tunç Soyer ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni işaret etti. Kaya, "14 ay önce çıktık, çağrıda bulunduk. Biz temizliyoruz, siz kirletilmesine göz yumuyorsunuz, yapmayın dedik. Üzerinize düşen görevleri yerine getirin, yoksa çevreye, ekosisteme büyük zarar verirsiniz dedik, anlatamadık. Bizim anlatamadığımızı doğa anlatmış. Biz, Küçük Menderes Nehri'ni temizleyerek İzmir'in en büyük çevre projesini gerçekleştirdik. Toplam 94 kilometrelik hatta çalışma yürüterek, rüsubat ve atıklar nedeniyle daralan nehir yatağını temizledik. 5 kilometre uzunluğundaki Belevi tahliye kanalını da ıslah ettik. Biz temizledik, CHP'li Büyükşehir kirletmeye devam etti! Denizdeki kirliliği gösteren bu tablonun sorumlusu, nehri kirleten atıklara önlem almayan, arıtma tesislerini yapmayan CHP'li İzmir Büyükşehir'dir. CHP'li Soyer'in ihmali ve beceriksizliği yüzünden doğa can çekişiyor" dedi.
GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYACAK
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şube Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan, acil önlemler ile tutarlı bir denetim, yönetim programı yürütülmezse, yaşam kaynaklarının geri dönüşü olmayacak biçimde kaybedileceğini söyledi. Su yönetimi sürecinde kente sağlıklı su temini ve havzaların korunmasından Büyükşehir Belediyesi ve İZSU'nun yasal sorumluluk sahibi olduğunu ifade eden Akdoğan, "İzmir için temiz su ihtiyacını karşılamak üzere akılcı yatırımlara ve yeni su kaynaklarına acilen ihtiyaç vardır. Temiz suların evsel veya endüstriyel amaçlı kullanılmasından sonra oluşan atık suların arıtıldıktan sonra yeniden kullanılması, tarım ve sanayi amaçlı kullanılan suyun doğru ve etkin kullanımı ve yönetimi ile enerji yönetimi artık su yönetiminin olmazsa olmaz bir parçası olarak düşünülmeli ve konunun uzmanı olan kişiler ile su yönetimi süreci planlanmalı, kentin planlanmasına yönelik planlar ve yatırımlarda su yönetimi süreci de dikkate alınmalıdır" dedi. Akdoğan kirliliğin sebepleriyle ilgili olarak da, "Küçük Menderes Nehir Havzası içerisinde 20 tanesi gıda sektörü olmak üzere 35 tekil sanayi tesisi, 54 adet zeytincilik tesisi ve 4 adet organize sanayi bölgesi bulunmakta. Bu noktasal kaynaklar dışında havzaya gelen yayılı kirlilik yükleri ise fosseptikler, düzensiz katı atık depolama alanları, tarımsal kaynaklar, gübre kullanımı, arazi kullanımı, hayvancılık faaliyetleri, madencilik faaliyetleri, ulaşım ve hava kirleticilerden kaynaklanan kirleticiler olarak tanımlayabiliriz" ifadelerini kullandı.
CHP'Lİ BELEDİYE BU SORUMLULUĞU YERİNE GETİREMİYOR
AK Parti İzmir İl Tanıtım ve Medya Başkanı Dilaver Kişili de sosyal medya hesabından Selçuk'ta atık su arıtma tesisi konusunda gerekli adımların atmayan İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni eleştirdi. Kişili, "Selçuk'ta, ne yazık ki, CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin atık su arıtma tesisi konusunda duyarsızlığına tanık oluyoruz. Bu tesisin yapılması için uzun süredir çağrılar yapılmış olmasına rağmen, maalesef belediye yönetimi gerekli adımları atmamıştır. Sonuç olarak, doğal güzelliklerimiz yeşili ile denizi ile tehlike altındadır. Halkımızın sağlığını ve çevreyi korumak, temiz bir gelecek sağlamak belediye yönetimlerinin en temel sorumluluğudur. Maalesef, CHP'li belediye yönetimi bu sorumluluğunu yerine getirmemektedir" dedi.