Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisine beyin kanaması şikâyetiyle getirilen 44 yaşındaki erkek hasta 9 gün boyunca tedaviye yanıt vermedi. Gerekli testleri yapılan hastanın beyin ölümünün gerçekleştiğine karar verildi. Kararın ardından hastanın eşi ve babasıyla organ bağışı ile ilgili konuştuğunu belirten Organ Nakli Koordinatörü Kadir Bezcioğlu, "Türkiye'de yaklaşık 34 bin insanın organ beklediğini o insanlara yardımcı olarak onların hastalıktan kurtulmalarına vesile olmalarına imkân olduğunu anlatıyoruz. Hastamızın 17 ve 13 yaşında 2 evladı vardı, onlara sormak istediler ve çocukların bu işe gönüllü olduklarını aslında anneyi ve dedeyi çocukların ikna ettiğini öğrendik. 17 yaşındaki genç hiç tereddütsüz babasının organlarını bağışlamak istediğini söyledi, net bir tavır sergiledi." dedi.
Beyin ölümü kararının ciddi bir değerlendirme sürecinden geçtiğini ve çok titiz davranıldığını vurgulayan Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam, "Şu anda hastanemizde 3 tane farklı organ nakil birimi var; kemik iliği, karaciğer ve böbrek nakil merkezi. Nakil ekiplerini oluşturuyoruz ve biz de yönetim olarak bu ekiplere destek veriyoruz. Acil servise gelen hastaları başlangıçtan itibaren her 24 saatte bir beyin ölümü ihtimaline karşı titizlikle değerlendiriyoruz. Beyin ölümü kararı vermek bu ekiplerin ortak çabasıyla oluyor ve sonra bu hastanın potansiyel bir organ bağışçısı olmasına yönelik bir değerlendirilme yapılıyor ardından aile ile konuşuluyor. Aileleri ikna etmek için bir çaba içerisinde oluyoruz ama zorlayıcı olmuyoruz. Ailelerin en çok ikna olmakta zorlandıkları şey gerçekten beyin ölümü olup olmadığı konusundaki şüpheleri. Modern tıbbın beyin ölümü kararı vermesi çok zor ve bu tamamen objektif kriterlere göre veriliyor. Hasta yakınları organ bağışını kabul ederse süreç hızlıca gelişiyor zaten." diye konuştu.
BİR HASTA 4 HASTAYA CAN OLDU
Beyin ölümü kararı, organ bağışı ve sonraki süreçler hakkında bilgi veren Organ Nakli Koordinatörü Kadir Bezcioğlu, "16 Şubat 2023'te 44 yaşındaki erkek hastamız beyin kanaması şüphesiyle acil servisimize müracaat etti. Bu hastamızın ilk müdahalesi acil servisin ardından beyin cerrahisi servisinde devam etti. Beyin cerrahisi servisinin müdahalesi sonrası hasta yoğun bakım servisine alındı. Yaklaşık 9 günlük tedavinin ardından hastamız tedavilere yanıt vermedi. Hastanemizde kurulmuş olan beyin ölümü kurulunda hastamız değerlendirildi ve yapılan testler sonucunda beyin ölümü kararı verildi. Biz vakayı Sağlık Bakanlığı'na bildirdik. Ben hastanın eşi ve babasıyla bir görüşme yaptım onlara organ bağışı hakkında bilgi verdim. Hastanın eşi çocuklarıyla görüştü ve hastanın iki böbreği, karaciğeri ve bir akciğerini bağışlamak istediklerini bildirdiler. Ailelerle konuşurken Türkiye'de yaklaşık 34 bin insanın organ beklediğini o insanlara yardımcı olmak isteyip istemediklerini soruyoruz. Hastamızın 17 ve 13 yaşında 2 evladı vardı, onlara sormak istediler ve onlara sorduklarında da çocukların bu işe gönüllü olduklarını, aslında anneyi ve dedeyi çocukların ikna ettiğini bildirdiler. Hastamızın karaciğeri ve bir böbreği bizim hastanemizdeki hastalarımıza nakledildi. Bir böbrek Bursa'ya, bir akciğeri de Koşuyolu'nda nakil bekleyen bir hastaya verildi. Hepsi de başarılı bir şekilde nakledildi. Bir hasta 4 hastaya can oldu." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DE 2 BİN 500 KARACİĞER NAKLİ BEKLEYEN HASTA VAR"
Türkiye'de toplam 2 bin 500 karaciğer nakli bekleyen hasta olduğunu dile getiren Dr. Hüseyin Kerem Tolan, "Sadece İstanbul'da 215 karaciğer nakli bekleyen hasta var. Biz bunları temelde beyin ölümü gerçekleşmiş olan ve organlarını bağışlamış hastalardan karşılıyoruz. Bir hasta beyin ölümü yaşadıktan sonra organlarını bağışladığı zaman 8 kişinin hayatını değiştirebiliyoruz. Ülkemizde 2022 yılında 772 karaciğer nakli yapılmış. Bunun sadece 30 tanesi kadavradan. Biz kadavradan nakil yapmayı tercih ederiz çünkü canlıdan nakil yaptığımız zaman tamamen sağlıklı insanlardan organ almak durumunda kalıyoruz burada bile belli bir mortalite riski var. Tamamen sağlıklı bir insanın hayatını riske sokuyorsunuz. Bu nedenle organ bağışını kadavradan yaptığımızda bu riski de azaltmış oluyoruz." dedi.
"DÜNYADA YÜZDE 80 KADAVRADAN NAKİL YAPILIRKEN BİZDE YÜZDE 80 CANLIDAN"
Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Zakir Sakcı ise "Beyin ölümünün radyolojik kısmıyla ilgileniyoruz. Beyin ölümü kararı verilirken biz destekleyici testleri yapıyoruz beyindeki kan akımına bakıyoruz. Bizim skorlamada önemli olan damar yapılarında akım olmadığını gördük artık beyin ölümü bulgularının gerçekleştiğini tespit edince hızlı bir şekilde raporlamayı tamamlayıp beyin ölümü gerçekleşti dedik. Böbrek nakli olan hastaların önceki ve nakilden sonraki takiplerini yaptıklarını ifade eden Nefroloji Uzmanı Doktor Zeki Toprak, "Ülkemizde dünyayla bir terslik var dünyada yüzde 80 kadavra nakil yapılırken bizde yüzde 80 canlı nakil yapılıyor. Halkımızda duyarlılığı arttırmamız lazım." diye konuştu. Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Zerrin Emanet beyin ölümüne gidiş esnasında hastanın nörolojik ve genel muayeneleri çok önem taşıdığını söylerken, hastanenin beyin ölümü sorumlusu Dr. Sultan Kahraman, "Beyin ölümü gelişimini doktor arkadaşlarımız tespit ediyor ben de o aşamadan sonra devreye giriyorum. Beyin ölümünün hasta yakınına deklerasyonu, anlatılması ve nakil ekibine teslimine kadar olan aralıkta çalışıyorum." dedi.