Şanlıurfa'da bulunan Göbeklitepe'de Kazı Heyeti Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Karul, kazıların son durumu hakkında bilgi verdi:

Göbeklitepe'de sadece kimilerine göre tapınak olarak adlandırılan kamusal yapıların olduğu önerilse de konut tarzında, barınak tarzında mekânların olduğu biliniyordu. Bunların daha fazlasına ulaşıldı. Dolayısıyla artık "Buranın bir toplanma merkezi mi, yoksa insanların aynı zamanda yaşadıkları bir yerleşim yeri mi" sorusu daha fazla tartışılır hâle geldi.

Göbeklitepe'de özellikle ikinci evreye tarihlenen dörtgen planlı yapıların olduğu yerde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yılki çalışmalarda bu mekânların içerisinde çok sayıda günlük kullanıma işaret eden öğütme taşları, el taşları gibi buluntularla karşılaştık.

Göbeklitepe ve Taş Tepeler Projesi'nde (Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi) yürütülen kazılar yaklaşık 1500 yıllık bir dönemi kapsıyor. Bu bölgede ilk tarım denemelerinin yapıldığını söyleyebiliyoruz. Tarım denemelerine işaret eden aletlerin varlığı bize bu bölgede ilk yerleşiklik başladığında henüz tarımın olmadığını ama yabani tahılların toplandığını, zaman içerisinde bu toplama sürecinin bitkilerin tarıma alınmasına doğru evrildiğini gösteriyor.

Hem Göbeklitepe hem diğer yerleşim yerleri, yaklaşık 11 bin-11 bin 500 yıl önce geniş bir coğrafyada etkileşim halindeki bir sosyal organizasyonun parçası olan yerleşmeler. Özellikle anıtsal yapı kalıntılarıyla, gelişkin sembolizması ve teknolojileriyle bu bölgenin komşularıyla çağdaşı diğer bölgelerin içerisinde biraz daha farklılaştığını söyleyebiliriz.

Bu dönem yerleşikliğin başlangıç aşaması. İnsanların ilk kez daha büyük kalabalıklar halinde bir arada yaşamaya başladığı dönem. Gelişmiş bir işgücü organizasyonu var. Kamusal yapılar bunun en iyi göstergeleri arasında. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde öncesinde hiç karşılaşmadığımız yeni bir toplumun inşasıyla yüz yüzeyiz.