Esenyurt'ta yaşayan ve Yenibosna'daki bir tekstil firmasında çalışan Tuğçe D., geçen yıl tanıştığı Mervan adlı kişi ile görüşmeye başladı. İddiaya göre, bu kişi bir süre sonra evlilik vaadinde bulunduğu Tuğçe D.'nin adına hat çıkartarak banka bilgilerini aldı. Tuğçe D. bir süre sonra dolandırıcılık suçundan hakkında açılan dava tebligatının kendisine ulaşması üzerine kandırıldığını anlayarak savcılığa suç duyurusunda bulundu. Genç kadın, hakkında dolandırıcılık suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

'BENİ ÖLÜMLE, AİLEMLE TEHDİT ETTİ'
Yaşadığı olayı anlatan Tuğçe D., "Çıkardığım telefon hattının ardından, iban- hesap bilgilerimi istedi. 'Ev tutacağım, paramız orada biriksin aşkım' gibi şeyler söyleyerek beni kandırdı. İban ve hattımı kullandı. İş yerime tebligatlar gelince suç işlediğini, başkalarını dolandırdığını, hesabımdan para transferleri yaptığını anladım. Bunlarla ilgili bilgim, suçum yok. Hiçbir şey yapmadım. Benim adıma araba kiralamış, beni hacizlik yaptı. Onun yüzünden iş yerimi değiştirdim. İş yerime haciz gelince utandığım, sıkıldığım için kendimi eve kapattım. Uzun süre kimse ile konuşamadım. Beni ölümle, ailemle tehdit etti. Kimseye bir şey söyleyemedim. Ailem sonradan öğrendi bu durumu. Sonradan duyduğuma göre birini arıyor, 'Şu dosyanız var' diyor, karşıdaki kişi de şu kadar para atıyor. Parayı benim hesabıma atıyor.

O paraların hiçbirini ben kullanmadım, hiçbiri ile alakam yok. Hiçbirini bilmiyorum. O para transferlerini yaptığında ben iş yerimde çalışıyordum. İfade tebligatı gelince neye uğradığımı şaşırdım. Şok oldum. Ona yazdım, aileme, ağabeyime anlatacağım dedim. O beni tehdit etmeye başladı. Kapıma iki adam, polis gönderdi. 'Seni öldürürüm, yaşatmam, bu suçları hepsini senin üzerine bırakırım, hiçbir şekilde kurtulamazsın, benim adımı vermeyeceksin' dedi. Ben onun ismini Mervan olarak bilirken, ismi de farklıymış. Sonradan gerçek ismini öğrendim. Dolandırdığı rakam 20 bin ila en yüksek 190 bin TL gelmiş. Bu kişiler de benden şikayetçi olmuş. Hakkımda davalar açıldı. 3-10 yıl hapis isteniyor. Nasıl inandım, nasıl kandım, bu duruma geldim hiç bilmiyorum. 15 yıl bir yerde sigortalı, güzel çalışırken, devam ederken nasıl bu duruma düştüm, nasıl bir gaflete uğradım hiçbir fikrim yok" dedi.

'KARTINIZI, HESABINIZI KULLANDIRMAYIN'
Adli Bilişim Uzmanı emekli polis İsa Altun, TCK'nın 158'inci maddesinde kredi-banka kartını, hesabını kullandırmanın 6 ay-1 yıl hapis cezasının yanı sıra 5 bin gün de idari para cezasının öngörüldüğünü hatırlattı. Altun, bu suçun işlenmesinde kara para aklanması, vergi kaçakçılığı veya sanal bahislerle ilgili durumun söz konusu olması halinde kişiler hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan 3-10 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldığını, 20 bin iş günü idari para cezası öngörüldüğünü vurguladı.

Tuğçe D., erkek arkadaşına güvenerek maddi ve manevi yönden mağdur olduğunu belirten İsa Altun, "Mağdur; ailesinin tehdit edilmesinden dolayı korkmuş, daha sonra savcılığa giderek suç duyurusunda bulunmuştur. Vatandaşlarımız birine yardım, işinin görülmesine aracılık ediyor, işini kolaylaştırıyorum diye banka hesaplarını iban bilgilerini, kredi kartlarını kullandırmasınlar. Bu bilgilerle kumar oynayabilir, kara para aklayabilirler. Ya da suç gelirlerinin azaltılması veya önlenmesine yönelik 15'inci maddeye muhalefetten yargılanabilirler. İban, banka hesapları kimse ile paylaşılmamalıdır. Aracılık yardım söz konusu olsa bile kişinin kanunu, suçu bilmemesi mazeret değildir. Haklarında 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan işlem yapılmakta 3-10 hapis cezası istenebilmektedir" dedi.