Türkiye çok önemli bir projeye imza attı. Suriye ve Ürdün'le üçlü bir mutabakat zaptı ile tarihi Hicaz Demiryolu'nun yeniden canlandırılması konusunda anlaşmaya varıldı. Sultan 2. Abdülhamid, 8 yılda tamamlanan Osmanlının bu son mega projesine 'benim eski rüyamdı' diyordu. Kimse ilk başta bu projenin gerçekleşeceğine ihtimal vermedi. Proje başladıktan bir süre sonra durma noktasına geldi.
Hindistan'ın Heldovani kasabasından Hafız Abdürrahim Han, Mekke ve Medine'de istasyon binası yaptırmak için teklifte bulundu. Singapur'dan Karaçi'ye, Güney Afrika'nın en uç noktası Ümit Burnu'ndan kuzeydeki Sibirya'ya kadar binlerce Müslüman, Hicaz Demiryolu'nun inşası için seferber oldu. Osmanlı da Hicaz Demiryolu için kartpostallar, pullar ve yardım makbuzlarıyla para topladı. Medine'ye 20 km kala raylara gül kokulu keçe döşendi ve trenin şehre giriş ve çıkışlarında korna basmaması emredildi. İslam dünyasını birleştirmek için çaba gösteren 2.Abdülhamid'in bu dev projesi, maalesef 10 yılda çökertildi.

KÜLTÜR VE UMUT
Geçmişle gelecek arasında bir köprü kuracak olan yeni demiryolu projesiyle ilgili şimdi Türkiye, Suriye ve Ürdün ilk somut adımı bir asır sonra yeniden attı. Yeni projede Ürdün'ün Akabe limanı, lojistik merkez olarak planlanırken bu sayede Kızıldeniz üzerinden Afrika ve Asya'ya uzanan bir ticaret koridoru oluşturulması hedefleniyor. Ayrıca bu hat, hac yolculuğunun kolaylaştırmanın ötesinde bir anlam daha taşıyor. Hat boyunca yer alan Osmanlı istasyonları restore edilerek "Hicaz Miras Rotası" adı altında kültürel turizme açılması planlanıyor. Türkiye, Ürdün ve Suriye'deki istasyonların özgün planları arşivlerden çıkarılarak yeni restorasyon projeleri hazırlıkları başladı. Hac yolu rotasında yolcular sadece seyahat etmeyecek, Osmanlı'nın izlerini de takip etmiş olacak. Bu coğrafyadaki İslam ümmetiyle birleşmenin sağlanacağı yeni proje, raylar üzerinde değil iş birliği, kültür ve umut üzerine ilerleyecek.
Bugün yeniden raylara döşenecek olan bu rüya, sadece Türkiye'nin değil ümmetin ortak mirası olacak. Riyad-Mekke hızlı tren hattı gibi iç ulaşım projelerine öncelik veren Suudi yönetiminin, hac ve umre turizmi ile bölgesel entegrasyon açısından önümüzdeki aylarda bu projeye dahil olması bekleniyor.

