Tarih kaynaklarında 2. Bayezid döneminde İstanbul Boğazı'nda denizin üzerinde inşa edilen ancak depremlerin de etkisiyle günümüze kadar ayakta kalmayı başaramayan Sultaniye Köşkü, mimarlar tarafından yeniden modellendi. İstanbul'da Kız Kulesi'nden sonra deniz üzerine inşa edilen ikinci yapı olan Beykoz Paşabahçe Koyu'ndaki Sultaniye Köşkü'ne Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde ve İsveçli ressam Cornelius Loos'un çizimlerinde de rastlanıyor. Çinileri ve Acem işi işlemeleriyle öne çıkan tarihi yapıyla ilgili modelleme çalışmalarını yürüten Mimar Bayram Çevik, Kanuni Sultan Süleyman'ın buraya av ve dinlenme için geldiği gibi, bazı divan toplantılarını da burada yaptığını anlattı. Çevik şu bilgileri verdi:
1650'larda var olduğunu Fransız Arkeolog Antoine Galland'ın notlarından biliyoruz. Evliya Çelebi de Seyahatnamesi'nde, İrem Köşkü olarak atıfta bulunmuştur. Dönemin İsveç Kralı, Osmanlı mimarisini tanımak amacıyla 1710'da ressam Cornelius Loos'u İstanbul'a gönderdi. Loos Ayasofya ve Süleymaniye camilerinin ardından Sultaniye Köşkü'nü resmetti. 1910'da da Mimar Sedad Hakkı Eldem "Türk Bahçeleri" kitabında bu köşkten bahsetti.
VERİLER IŞIĞINDA MODELLEDİK
Biz mimari olarak elde ettiğimiz verilerin ışığında burayı modelledik. Hatta günümüzde daha önce dalgıçlarla kontrol edildiğini, orada kalıntıların bulunduğunu biliyoruz.
Yüzyıllardır var olan Boğaz'da biz sadece Kız Kulesi'ni biliyoruz. Sultaniye Köşkü Osmanlı mimarisinde ayrı bir yer tutar. Sebebi de İstanbul Boğazı'nda Bizans yapısından sonra, deniz ortasına yapılan tek yapıdır. Bu eserin tekrar kazandırılması hayati önem taşımakta. AA