Kastamonu'da taş baskı sanatını 15 yıldır sürdüren Nebiye Yazımcı, mesleğe nasıl başladığını ve işin inceliklerini anlattı: "Yan dükkanda arkadaşım vardı, o taş baskı işi yapıyordu ben ondan ürün alıp satıyordum.

'Alıp satmayla olmaz kendi ürününü kendin yap' dedi. Kalıpları bir iki aldım, kumaşı aldım şimdi kendim yapıyorum. Kastamonu'nun birçok ilçesinde bu işi yapan var buraya özgü bir sanat.

Litografi yani taş baskı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi. Tokat'ta da baskı yapılıyor ama onların ki seligrafi ürünü yani makine baskısı, el işi değil. Taş baskı atalarımızdan bize kalan bir miras. İncelikleri olan ve kültürümüzü yaşattığımız bir değerimiz"

GELENEKSEL MOTİFLER
Kültür mirası taş baskıyı yeni neslin de sürdürmesi gerektiğinin altını çizen Yazımcı, "Kumaşları Denizli'den alıyorum, kalıpçımız var o da kalıpları yapıyor. En çok geleneksel motifleri kullanıyorum geyik, Hitit güneşi, yağmur damlası, çini desenleri, Selçuklu desenleri, kilim desenleri kullanıyorum. Kumaş olarak pamuklu ham bez kullanıyorum. Pamuklu olması lazım yoksa boyayı kabul etmez yıkandığında akar. Pamuklu olan bütün kumaşların üzerine taş baskı yapılabilir.

Tişört, kimono, bluz, sofra bezi, masa örtüsü, önlük, çanta ve yastık kılıfı gibi pek çok ürünün üzerine baskı yapıyoruz. Baskıyı kumaşa uyguladıktan sonra 3 gün bekletiyorum sonra amonyaklı suyla boyayı sabitleştiriyorum sonra normal yıkama. Kuruduktan sonra ütüsünü yapıp satışa hazır hale getiriyorum. Bu mesleği yeni neslin de devam ettirmesi için çalışıyoruz" dedi.