Toplam 7 bin işadamının katıldığı 15'inci MÜSİAD Uluslararası Fuarı ile eşzamanlı olarak düzenlenen 18. Uluslararası İş Forumu'nda (IBF), gündeme İslami finans sektörü damgasını vurdu. 2007'den bu yana dünyada yüzde 200'lük büyüme göstererek hacmi 2 trilyon dolara ulaşan İslami finansın her yıl katlanarak arttığı belirtildi. MÜSİAD Başkanı Nail Olpak ve IBF Başkanı Erol Yarar, 30 ülkeden 800 akademisyen ve işadamının katıldığı forum sonunda nihai bildiriyi açıkladı. Erol Yarar, İslam ülkelerinin tıpkı Londra ve New York gibi kendi finans merkezlerini oluşturması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: "İstanbul, İslami finansın merkezi olmalıdır. Şu anda 2 trilyon dolara ulaşan ve Müslüman olmayan ülkelerde de hızlı gelişen İslami finans 10 sene sonra 10-20 trilyon dolarlarla ifade edilecek. Bunun Türkiye'ye getireceği katkıyı herkesin görmesi lazım. Bunu siyasi tartışmaların bir parçası yapmaktan çıkarıp, iktisadi bir realite olarak kabul etmeliyiz." Bildiriyle ilgili de bilgi veren Yarar, "İslami finans sektöründe daha adil ve sürdürülebilir ürünlerin geliştirilmesi için kurumsal değişiklikler olması gerektiği önerildi. Bankacılıkta mevduat toplama ve yatırım yönetimi faaliyetlerinin ayrılması gerekliliği vurgulandı. Bankacılık alanındaki düzenlemelerin, finans profesyonelleriyle beraber toplumun tüm kesimlerine hitap etmesi gerektiğine dikkat çekildi. Ayrıca sosyal sorumluluğu daha çok teşvik eden düzenlemeler şeklinde olması gerektiği önerildi."
HAYIRSEVERLİK GELİŞSİN
Yarar, kongrede, likidite eksikliğini aşmak için zekat, vakıf ve sadaka kurumlarının kullanılarak hayırseverlik sektörünün geliştirilmesinin de tavsiye edildiğini vurguladı. Yarar, IMF ve Dünya Bankası'nın da toplantılarda eleştirildiğini belirterek, "Bu kurumlarda yüzde 60'ın üzerinde hissesi olan Batı ve uluslararası bankacılık sistemlerindeki oligopoller, ülkelerin menfaatlerine hizmet etmekten ziyade çıkarları için çalışıyor. Kalkınmanın önünü tıkıyor" dedi.