TAKİPTEYİM!
Özcan Deniz'in bir dizide rol alacağı söylentileri vardı. Şu an için öyle bir durum yok. Deniz, bu karda kışta, harıl harıl derin bir aşk filmi çekmekle meşgul. 10 gün sonra çekimler bitince montaj için kapanacak ve nisana bu filmi yetiştirecek!
TRT'nin daha başlamadan her anlamda olay yaratan dizisi Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam'ın ilk tanıtım fragmanı yayınlandı. Hani hatırlayın, daha önce Burası Osmanlı/1711 Sır Kanunu adıyla yayınlanması bekleniyordu, ilk bölümler TRT yönetimi tarafından beğenilmemişti. Bazı değişiklikler yapılmış ve yeniden çekilmiş. Dizide rol alan Tolga Karel'in kaba etli görüntüsüne ne dedi acaba TRT'ciler?
TRT'den söz açılmışken, Kurt Kanunu çok konuşuldu. İşe imzasını Pana Film attığı için beklenti yüksekti. Dizi çok beğenildi; tek eleştiri, konuşma dilinin ağır olmasınaydı. Eee, dönem dizisi böyle olur, dili de ağır olur.
MUHTEŞEM SIR!
En son Hümeyra'yı kattılar kadrolarına. Timur Savcı, Muhteşem Yüzyıl'la bir ilki başardı ve şahane bir işe imza attı. İlk defa bir Türk dizisi bu kadar çok iyi oyuncuyu kadrosuna aynı anda dahil etti. Bu gerçekten büyük bir başarıdır. Herkes bir şekilde bu dizide yer almak istiyor; rolün küçüklüğü ya da büyüklüğü önemsiz. Baksanıza Hümeyra bile, "Böyle bir sanat işinde benim de tuzumun olması mutluluk verici, onurlandım," diyor. Tüm oyuncular egolarını, komplekslerini bir kenara bırakıp niye bu işin içinde yer alıyor? Bu arada diziye Mehmet Günsür de katıldı. Adam Benjamin Button gibi. Yaşlanmıyor. Ancak Günsür'ün ergenliği gerçekten tipsiz! 40 yıl düşünsem, Halit Ergenç'i, Mehmet Günsür'den daha yakışıklı bulacağım aklıma gelmezdi. Bu arada fark ettim ki, kadınlar dizide en çok Pargalı'ya hasta. Özellikle son birkaç bölümde... Neden biliyor musunuz? Çünkü Pargalı o salak âşık hallerinden kurtuldu, tüm kadınların beğendiği pislik adam tadına geçti.
KISA ... KISA ...
Öyle Bir Geçer Zaman ki artık geçmiyor! Ben bu dizideki insanların yaşadığı dramdan yoruldum. Bence bu diziyi, 'Bakın insanlar neler neler yaşıyor, oturun halinize şükredin,' diye izletiyorlar bize. Başka türlüsü olamaz. Bir insanoğlu bu kadarını yaşayamaz, yaşattırılamaz. Eyyy senarist! Her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsan bana bu dizide de mutluluk olabileceğini söyle!
Geçen hafta dört yaşındaki oğlumun doğum günü partisi vardı. Parti sonunda bir oyun oynadılar. Çocukların tek tek elendiği oyunda, oyundan her elenen çocuğun TRT Çocuk'un çizgi kahramanı Pepee gibi ağlaması beni benden aldı. Okan Bayülgen'in deyimiyle 'Pepeeeeee, Pepeeeee ne yaptın sen bize Pepeee?' demek istiyorum.
Laf çoluk çocuktan açılmışken, Cem Yılmaz durumuna adapte olmuş. Espriler bile aile, çocuk eksenine geçmiş. Valla ne diyeyim Cem Yılmaz'a, bizim cenahta espri konusu bol; çocuk var, kayınvalide var, kayınbirader var, elti var, baldız var. Var da var. Bu malzeme Cem Yılmaz'ı beş yıl götürür.
KİM NE İZLİYOR?
Deniz Seki, İffet'i kaçırmıyor. Öyle Bir Geçer Zaman ki de göz attıkları arasında.
Türkan Şoray da İffet'ci. Muhteşem Yüzyıl'ınsa kostümleri hoşuna gidiyor.