ATV'NİN YENİ DİZİSİ
Biri Türk, biri Yunan iki eşi arasında mekik dokuyan bir balıkçının hikayesini anlatan İki Yaka Bir İsmail, atv ekranlarında olacak. Çekimler Ayvalık'ta sürüyor.
Yapımcı: Adam Film
Yönetmen: Kemal Uzun
Genel Yönetmen: Serdar Akar
Senaryo: Ayça Mutlugil, Arzu Birol, Nuray Uslu
Oyuncular: Erdal Özyağcılar, Rana Cabbar, Meltem Gülenç, İbrahim Kendirci, Eylem Yıldız, Bülent Şakrak, Nail Kırmızıgül, Serhat Özcan, Gökhan Yıkılkan, Gizem Denizci, Cansu Dağdelen, Şener Kökkaya, Özlem Şendiç, Zeynep Kankonde, Elini Filini, Keti Papanika, Manolois Sarmonis, Zafiris Katramadas, Stefanos Damatos, Georgia Liossi, Giannis Chatssigeorgious İki Yaka Bir İsmail dizisinin çekimleri, Ayvalık'ta zeytincisi, tuhafiyecisi, berberi, kahvehanesi, antikacısı ve fırınıyla kurulan set ortamında yapılıyor. Konu şöyle: Çocuk yaşta hem öksüz hem yetim kalan İsmail (Erdal Özyağcılar), Ayvalık eşrafından Çıkık Kamil (Rana Cabbar) tarafından büyütülür. İsmail, evlenecek çağa geldiğinde gönlünü Çıkık Kamil'in kızı Hacer'e (Meltem Gülenç) kaptırır. Hacer ile İsmail, Kamil'in tüm itirazlarına rağmen evlenmeye karar verir. Ancak düğünlerine bir ay kala, Ayvalık ile Midilli arasında balıkçılık yapan İsmail'in teknesi alabora olur, İsmail birkaç gün Midilli'de kalmak zorunda kalır. Geçici bir süreliğine hafızasını kaybeden İsmail, Midilli'de Kalliope adında dul bir Yunan kadına âşık olur ve onunla evlenir. Günler sonra hafızası yerine gelen İsmail, deli gibi sevdiği Hacer'den de vazgeçemez ve 10 gün sonra onunla da evlenir. Bir gönüle iki aşk sığdıran balıkçı İsmail, biri Midilli'de, diğeri Ayvalık'ta yaşayan iki ailesi arasında mekik dokumaya başlar.
KISA... KISA... KISA...
Behzat Ç. dizisiyle fenomen haline gelen Erdal Beşikçioğlu, Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı olmasının yanı sıra Cer Modern Sanatlar Merkezi'nde genel sanat yönetmeni. Beşikçioğlu ile hafta içi sohbet ettik, Ankaralı izleyicinin İstanbullulardan çok daha entelektüel olduğunu söyleyen Beşikçioğlu "İstanbul'da bir sürü özel tiyatro var, bunların içinde çok iyi işler yapanlar da var, ama çoğu çadır tiyatrosu," diyor. Beşikçioğlu, Cer Modern'de konservatuarlı gençlerle çalışacak ve sonbaharda bir oyun sahneye koyacaklar.
Leyla ile Mecnun, gerçekten çok uzak olduğum bir konu. Ama etrafımdaki arkadaşlardan edindiğim izlenime göre, Leyla ile Mecnun'u salt bir dizi olarak tanımlamak haksızlık. Kendi içinde şifreleri olan, kendine ait bir dil geliştiren, yerel tatlar barındıran, anlamak için tanımak gereken bir 'olgu'. Neyse, dizi ile ilgili 'IMBD'de House'u solladı, dünyanın en çok izlenen dizileri arasında ilk beşe girdi, dünyayı sarstı, uçtu, gitti,' tarzı haberler artık rutin oldu. En son dizinin Çin'e satıldığı bilgisi geldi. 'Leyla ile Mecnun, Çin'e satıldı' haberini okuduğumda, bir daha okuma ihtiyacı hissettim. Şimdi Balkanları, Ortadoğu'yu anlıyorum da, Çin'e, hem de Leyla ile Mecnun gibi bir dizinin satılmasını anlayamıyorum. Aslında takdire şayan bir başarı ama bir yandan sormadan edemiyorum, 1 milyar küsur insanın yaşadığı Çin'de, bir Allah'ın kulu bu diziyi anlayabilecek mi?