Kararda, Türk Ceza Kanunu'nun 220, 301, 314 ve 318'nci maddeleri ve Terörle Mücadele Kanunu'nun 7'nci maddesi gibi birçok düzenlemenin ifade özgürlüğünü sınırlamaya devam ettiği savunuldu. Kararda, hükümete, Türkiye'deki mevzuatı gecikmeksizin gözden geçirerek ifade özgürlüğü noktasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarıyla uyumlu hale getirmesi çağrısı yapıldı.
Türkiye'nin yargı alanında gerçekleştirdiği reformların "takdir edildiği" belgede, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının çoğulcu demokratik toplumun işleyişinde kilit rol oynadığına işaret edildi.
Belgede "Ergenekon ve Balyoz gibi darbe planı iddialarına yönelik soruşturmaların Türkiye'de demokratik kurumların ve yargının gücünü ve uygun, bağımsız ve şeffaf işleyişini ispatlaması" gereği vurgulanarak, yargılama öncesi tutukluluk sürelerinin uzunluğunun endişe doğurduğu belirtildi.
Sivil-asker ilişkilerinde sağlanan ilerlemeden dolayı Türkiye'nin övüldüğü kararda, TBMM'nin güvenlik güçleri ve savunma bütçesi üzerinde tam denetim yetkisinin güvence altına alınması talep edildi.
AP kararında, yüzde 10 seçim barajının indirilmesi önerilerek, parti çoğulculuğunu ve Türk toplumunun çoğulcu yapısını daha iyi yansıtacak şekilde seçim yasasında reform çağrısı yapıldı.
Kararda, enerji faslını daha fazla gecikmeden müzakerelere açmaları konusunda AB üyeleri teşvik edildi.