Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, ülkede anayasanın yenilenmesi konusunda öğrenci ve işçi temsilcileriyle diyaloğa hazır olduğunu belirterek "Belarus'ta sokağın baskısı altında hiçbir diyalog olmayacak." dedi.
Lukaşenko, önemli sanayi kuruluşlarının gelişmesi hususunda yetkililer ile yaptığı toplantıda, ülkedeki son siyasi duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
DİYALOĞA HAZIRIM
Anayasanın yenilenmesi konusunda toplumun kesimleri ile diyalog kurulması gerektiğine işaret eden Lukaşenko, "Öğrenci ve işçi kolektifleriyle diyaloğa hazırım." diye konuştu.
Bu kesimlerin temsilcilerini oluşturması halinde diyaloğu başlatacaklarını kaydeden Lukaşenko, herkesin yeni bir siyasi sistem istediğini hatırlattı. Lukaşenko, "Anayasayı ele alalım. Yeni öneri getirin, yeni anayasayı oluşturalım." ifadelerini kullandı.
Bütün çalışan kesimlerin temsilcilerini ve öğrenci temsilcilerini anayasa değişikliği için masaya davet eden Lukaşenko, sokaklarda bağırarak eylem yapanların aslında diyalog istemediğini ve onlarla masaya oturmayacaklarını vurguladı.
Lukaşenko, "Eğer muhalefetten ülkesini özgür ve bağımsız olarak gören aklı başında insanlar varsa, onlar da kendi pozisyonunu ifade etsin ancak sokakta değil. Belarus'ta sokağın baskısı altında hiçbir diyalog olmayacak." şeklinde konuştu.
BELARUS İLE RUSYA ARASINDA BORÇ YAPILANDIRMA ANLAŞMASI
Lukaşenko, Belarus'un 1 milyar dolar düzeyindeki borcunun yeniden yapılandırılmasıyla ilgili Rusya ile anlaşmaya varıldığını söyledi.
Söz konusu anlaşmanın, Belarus'un ulusal parasına destek sağlayacağını ifade eden Lukaşenko, "Ulusal paramızın çökmesine izin vermeyeceğiz." dedi.
Belarus'un başta Çin ve Rusya olmak üzere ihracat noktasında da sorun yaşamadığını anlatan Lukaşenko, "Seçimlerin üstesinden geldik, iş bırakma eylemlerine yönelik çağrıların üstesinden geldik, sokaklardaki saldırıların da üstesinden geldik. Mevcut durumun da üstesinden geleceğiz." diye konuştu.
Belarus'ta 9 Ağustos'ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini mevcut Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun kazanmasının ardından "seçimlere hile karıştırıldığı" iddiasıyla protesto gösterileri başlamıştı. Protestocular yeni seçimin yanı sıra ülkede anayasa değişikliği talebinde bulunmuşlardı.
