HAFTA başında Yunan Başbakanı Yorgos Papandreu'nun ilk resmi ziyaretini izlemek için Kıbrıs'a giderken kafamda Rum lideri Dimitris Hıristofyas ile özel bir mülakat yapmak vardı. Nitekim söyleşi gerçekleşti ve Hıristofyas, sorularımızı büyük bir samimiyetle yanıtladı. Biz de dün bu söyleşiyi olduğu gibi yayınladık... Ancak Rum Cumhurbaşkanlığı sarayında gerçekleşen bu söyleşiden sonra son derece ilginç bir olayla karşılaştım ve kendimi aniden Hristofyas ailesinin öğle yemeği sofrasında buldum.
HAYDİ YEMEĞE
Söyleşi tamamlanırken; Hıristofyas'ın görkemli bürosunun kapısı çaldı. Hıristofyas'ın eşi Elisabet girdi. Konuşmamızı yarıda kestiği için "özür diledi" ve eşine dönerek "Dimitri, yukarı yemeğe çıkıyoruz. Sen de işin bitince gel" dedi. Ben gayrı ihtiyari olarak masadaki teybimi, fotoğraf makinemi ve notlarımı toplamaya koyuldum. Tam kalkmaya hazırlanırken, Hıristofyas "Dur yahu nereye gidiyorsun. Otur beraber yeriz" dedi.
ERDOĞAN'LA GÖRÜŞMEK
Samimi yemek sırasında Hıristofyas, New York'ta BM toplantıları çerçevesinde ABD Başkanı Barack Obama gecikince Erdoğan'a yaklaştığını ve ayaküstü 15 dakikalık sohbetlerinde kendisine "ikili bir görüşme yapmayı" önerdiğini söyledi. Ve sözlerini şöyle sonlandırdı: "Kıbrıs sorunu çözümünün ancak ve ancak Türkiye'nin inisiyatifiyle çözüleceğine inandığı için Erdoğan'ı görmek istediğini.."