Yıllar önce Türkiye'ye göç etmek zorunda bırakılan Ahıska Türkleri için 2006 yılında Menemen'in Koyundere mevkiinde inşa edilen ve geçen yıl Kasım ayında sahiplerine teslim edilen 17 bloklu, 568 daireli Ahıskent Konutları'nın müteahhit hatası yüzünden oturulamaz durumda olduğu iddia edildi. Konutlarda ortaya çıkan eksiklikler ve hatalar hak sahiplerini de perişan etti. Şuana kadar 100'e yakın Ahıska Türkü ailenin taşındığı konutlarda su tesisatından kanalizasyon giderlerine, asansörlerden kaloriferlere kadar birçok bölüm sağlıklı çalışmıyor. Sıcak bir yuvaya özlemi kuran Ahıskalılar iş bilmez müteahhitin gazabına uğradıkları için perişan halde yaşıyor.
HER YERİ SORUN
Dört ay önce taşındığı evin her yerinden sorun çıktığını belirten Zekeriya Balcı, inşaatı yapan müteahhit firmaya ateş püskürdü. Her gün yeni bir sorunla başetmek zorunda kaldıklarını dile getiren Balcı, artık sabırlarının kalmadığını, çileden bıktıklarını söyledi. Konutlara taşınmadan önce yetkililerin kendilerine; "Konut içindeki eksiklikleri tespit edin ve bize yazın. Müteahhit firma en geç bir ay içerisinde bunları giderecek" dediğini söyleyen Balcı, "Aradan dört ay geçti ama bir çivi bile çakılmadı. Bir arpa boyu yol bile alınmadı. Sorunlar olabilir ama yüzde 10'unda, 15'inde olur. Ama bizim 17 bloğumuzun 17'sinde de sorun var. 568 konutun tümünün su tesisatları bozuk, su giderleri yok. Üst katlar yağmurda su akıtıyor. Çatılar kötü. Duvarların boyaları rutubetten attı. Kalorifer kazanları yok. Asansörler çalışmıyor. Denetleyici firma bunları hiç mi görmemiş! Nasıl olur da bu kadar perişan bir haldeki yapıları teslim alır" diye isyan etti.
SONUCU ÜZÜCÜ OLDU
Müteahhit firmayı beceriksizlikle ve iş bilmezlikle suçlayan Balcı, baştan savma yapılan iş yüzünden konutların "ucubeye" dönüştüğünü savundu. Balcı, "Buranın arsası bizim. Biz önerdik, 2 bin lira da peşin verdik. Kalan 40 bin lirayı da bankaya borçlandık. Onlar da bu işi müteahhide verdi. Yapılan iş iyi niyetli ama sonucu üzücü oldu. Biz bunları hak etmedik. Bize yapılanlar reva değil. Burada suçlu varsa müteahhit ve denetleyici firmadır " dedi. Denetleyici firmanın da müteahhidin hatalarını görmezlikten geldiğini iddia eden Balcı, "Aralarında ahbap çavuş ilişkisi mi var? Bu konutları teslim alanlarda hiç mi insaf yok! Bizim mağduriyetimizden, muhtaçlığımızdan faydalandılar. Perişan haldeki binalarla bizi bir başına bırakıp ortadan kayboldular" diye konuştu.
"MUHATABIMIZ YOK"
Yıllarca bir ev hayali kurduklarını belirten Balcı, "Yıllarca bu konutların bitmesini bekledik. Başbakanımız defalarca talimat vermesine rağmen inşaat 7 yılda zor bitti. Eğer biraz daha bekleseydik harabe halinde teslim alacaktık. Evlerin hali ortada. İnsan içerde oturamıyor bile. Kime dert yansak "Sıkıntı yok. Sıkıntı yok" diyor ama bir çivi çakan yok. Kimi kime şikayet edeceğimizi, derdimizi kime anlatacağımızı bilemez olduk. "Taşın altına elimizi biz sokalım" dedik. "İçimizden birini Başkan seçelim, gerekli işçileri kendimiz bulalım işi biz bitirelim" dedik ama bunu da kabul ettiremedik. Yetkililer bize "Müteahhit gelsin bir mutabakat yapalım ancak öyle olur" dedi. Aylardır müteahhit firmanın buna yanaşmasını bekliyoruz. Ama bir sonuç yok" dedi.
YOLLAR ÇAMUR İÇİNDE
Konutların sadece içinin değil çevresinin de perişan durumda olduğunu dile getiren Balcı, peyzaj düzenlemesinin yapılmadığını, yolların ise gelişi güzel yapıldığını iddia etti. Bazı yollarda kaymaların ve çökmelerin gözlendiği Ahıskent'te ulaşımın da büyük sıkıntı olduğunu belirten Balcı, "Buraya taşınmak zorunda kalan insanların birçoğu yıllarca bir evde dört aile birlikte yaşadı. Yıllarca hayalini kurduğumuz evlerin haline bakın! Lütfen bir yetkili çıkıp gelsin de şu kanalizasyonlarımıza, yollarımıza, parkımıza baksın, teftiş etsin. Apartmanların altı kanalizasyon suyu ile dolu. Boruların hepsi patlatılmış. Kokudan içeride durulmuyor. Okulumuz var ama çocuklarımızı okula gönderemiyoruz. Okulumuz kapalı. Çocuklarımızı otobüsle gönderemiyoruz çünkü otobüs yok. Prosedür var diyorlar. Meclis toplanıp karar alacak diyorlar. Bu meclis sonunda otobüs gelip gelmeyeceği de belli değil. Çocuklarımız her gün 5 kilometre yürümek zorunda kalıyor" diye isyan etti. Balcı, yetkililerin çektikleri çileye çare bulmalarını istedi.