Türkiye'nin son 10 yılda çok büyük bir değişim geçirdiğini belirten Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Türkiye'nin 'bunları halledemiyor, hiçbir zaman da halledemeyecek' denilen sorunları aştığını kaydetti. Ekonominin ve yatırım ikliminin güçlendirilmesi noktasında birinci nesil reformların tamamlanmasıyla yerli ve yabancı yatırımcıya güven veren bir ortamın oluştuğuna işaret eden Eczacıbaşı, Türkiye'nin artık ikinci nesil reformlara hazır olduğunu kaydetti. Eczacıbaşı, "Bunlar Türkiye'nin rekabet açığını kapatacak reformlar olmalı ve Türkiye'yi inişli çıkışlı büyüme sürecinden kurtaracak cari açık ve sıcak para bağımlılığından, korkusundan kurtaracak, gerçek anlamda sürdürülebilir büyüme hızlarını mümkün kılacak reformlar olmalı" diye konuştu.
YATIRIMCI İÇİN GÜVEN ORTAMI
İkinci nesil reformlar için ortamın hazır olduğunu dile getiren Eczacıbaşı, "Sağlam bir altyapımız var. Bu reformları gündeme getirmeliyiz ve belki bu yılın ikinci yarısından itibaren uygulamaya koymalıyız" diye konuştu. İki konuda işadamlarına çok büyük güven geldiğini dile getiren Eczacıbaşı, birincisinin kamu yönetimine karşı oluşan güven, ikincisinin de özgüven olduğunu kaydetti. Eczacıbaşı, işadamlarının ciddi bütçelerin yapıldığı, ciddi politikaların uygulandığı, tahminlerin, planların tuttuğu ve gerekli kararların zamanında ve doğru biçimde alındığı bir kamu yönetimi görmeye başladığını anlatan Eczacıbaşı, "İşadamlarımız da özgüven kazandı. Biz bütün dünyada rekabet edebiliriz, biz çokuluslu şirketlerle de rekabet edebiliriz. Onlar Türkiye'ye mallarını ihraç etseler de onlarla da rekabet edebiliriz. Onların ülkelerine gider yatırım yaparız, orada şirketler satın alırız, Ar-Ge de yaparız, inovosyon da yaparız, ürün de geliştiririz, ihracatımızı da artırırız" dedi.
'Markalaşma desteklenmeli'
"Katma
değer yaratan sanayileri geliştirmemiz, teşvik etmemiz gerekiyor" diyen Eczacıbaşı, ihracatın da daha yüksek katma değer yaratan bir yapıya kavuşturulması gerektiğinin altını çizdi. Eczacıbaşı markalaşmanın önemine de değinerek, markalaşmanın özendirilmesi ve desteklenmesinin katma değer açısından önemine vurgu yaptı. Ar-Ge açısından hükümetin önemli girişimlerde bulunduğunu ve atılımlar yaptığını anlatan Eczacıbaşı "Ar-Ge'ye bütçeden yapılan desteklerin AB standardı olan yüzde 3 düzeyine çekilmesi hedef alınmalı. Çokuluslu kuruluşların Türkiye'de Ar-Ge üsleri kurmaları belki vergi önlemleriyle teşvik edilmeli ve Türkiye'de bir Ar-Ge'ye dayalı inovasyon iklimi muhakkak yaratılmalı" diye konuştu.
'Eğitim reformunu başarmalıyız'
İkinci nesil reformların başında, niteliksiz işgücünün nitelikli işgücüne çevrilmesi için eğitim reformunun geldiğine dikkat çeken Eczacıbaşı, "Meslek eğitimi sistemimiz çalışmıyor. İlk ve ortaöğretim meslek eğitimi kanalıyla ara işgücü yetiştirmiyor. Az sayıda öğrenci elit üniversitelere giriyor. Giremeyenler ortada kalıyorlar ve bu işsizlik sorununa niteliksiz işgücü olarak katkıda bulunuyorlar" dedi.