Dün bir yazı yazdım… "Bir haftadır bu sayfalarda, İş Bankası'yla ilgili çok ciddi iddialar gündeme getiriyorum" dedim. Banka yöneticilerinin ve bankaya yönetim kuruluna CHP kontenjanından giren üyelerin siyaseti dizayn etmek için İş Bankası'nın parasını kullandığını anlattım. Bankanın Ergenekon'un finansmanında rol aldığını anlattım. Bu konuyla ilgili SPK ve BDDK ile bu kurumların başında bulunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın yasal sorumluluğu olduğunu kaydettim. Belgeleri isterlerse kendilerine verebileceğini söyledim. Dün beni ne BDDK'dan arayan oldu ne de Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın makamından. İş Bankası'ndan zaten hiç ses yok 'sus pus' bir tavırla izliyorlar yazdıklarımı. Sadece SPK Daire Başkanı Aydın Haskebabçı aradı. Elimdeki belgeleri ona ulaştırdım ve ulaştırdığıma dair teyidi aldım.
Bendeki belgeler ne?
Madem ki konu bu işte sorumlu olan yetkili kamu kuruluşlarından birinin eline geçti, bunların ne olduğunu açıklamakta artık sakınca görmüyorum. Elimdeki belgeler savcılık soruşturması çerçevesinde İş Bankası'ndan istenmiş Yönetim Kurulu Toplantı Tutanakları. Üzerinde İş Bankası Yönetim Kurulu Raportörlüğü'nün onayı ve bankanın 11 yönetim kurulu üyesinin imzası var. Bu belgeler savcılıkta da var.
SPK sormak zorunda
İçindeki bilgiler sadece Ergenekon ya da diğer hukuki davaları, bankacılık kanununu değil, doğrudan İş Bankası'nın İMKB'deki ortaklarını da ilgilendiriyor. Bunun için SPK'nın bu sabah borsa açılışında İMKB aracılığıyla bankaya bu belgelerin ne olduğu ve içeriğiyle ilgili bilgileri sorması gerekiyor. Bu, yasalar çerçevesinde SPK için zorunluluk. Bekliyorum...