Refahyol Hükümeti'nin bakanı, o dönem faizden para kazananları ürküten "havuz sistemi"nin mucidi Fehim Adak "Refahyol rantiyecinin ayağına bastı. 28 Şubat'ın arkasında rantı kesilen lobi var" diyor. Adak'la Refahyol'u düşüren, ardından Türkiye'yi krize sürükleyen 28 Şubat sürecini konuştuk. Adak'ın söyledikleri o dönemde sermaye çevrelerindeki Refahyol alerjisini özetliyor...
İlk icraatlarınızdan biri havuz sistemiydi. Bu sistemin amacı neydi?
Kamu kurumları, KİT'ler, belediyeler, sendikalar, oda ve borsalar paralarını özel bankalara yüzde 20-30 faizle yatırıyordu. O bankalar Hazine'ye yüzde 150 ile borç veriyordu. Aradaki 120'lik fark rantiye grubuna akıyordu. Her kesimin parasını bir kamu bankasında açtığımız havuz hesabına aktardık. Müesseseler ihtiyaçları doğrultusunda masraflarını resmi intikalle buradan çekebiliyordu. 6 ayda havuzda 7 milyar dolar birikti. Bu Hazine'nin borçlanma ihtiyacını azaltan bir sistemdi. Rantiye kesimi bundan rahatsız oldu. 10'ar milyar dolarlık üç ayrı ekonomi paketi hazırladık.
Bu sistem faizi düşürdü mü?
Hazine'nin borçlanması azalınca faiz otomatikman düştü. 37 milyar dolar sağladık. Bizden sonraki hükümetin ilk işi bu sistemi kaldırmak oldu.
YURTDIŞINA GİDEN PARALAR
Ekonomik paketlerde ne vardı?
Bankalar döviz mevduatlarını yurtdışındaki muhabir bankalara yüzde 1-2 faizle yatırıyordu. Sonra o paralar yüzde 150'yle bize borç veriliyordu. Muhabir bankalardaki mev- duat 17 milyar dolardı. Bankalara, "Bu paraları getirin" diye tebligat gönderdik. 6 ay içinde 3 milyar dolarını getirdiler. Denk bütçe yaptık. Faize giden parayı 10 milyar dolar azalttık. KİT'ler 2 milyar lira kârâ geçti. Kalsaydık disponibilite oranları ve munzamları da düzenleyecektik. Örneğin banka 1000 TL'lik mevduat karşılığında bu oranlara göre karşılık ayırıyor. Kalan parayı faizle satıyor. Bu kaydi, hayali parayı kaldırmak istedik. Merkez Bankası'yla ilgili de düzenleme planladık.
FAİZCİLER TATBİKATA KALKTI
Anlattığınız bütün icraatlar, rantiye kesiminin canını sıkacak cinsten. 28 Şubat'ın arkasında onlar mı var?
Türkiye'de sistem rantiyeydi. Biz bunu değiştirmeye çalıştık. Rantiye kesimi tatbikata kalktı. O sistemden para kazananlar imkânlarının ellerinden alınmasına razı olmadı. Biz de rant oyunlarıyla sömürü yapılmasını tasvip edemezdik. Bankalar meşru yollardan 30-40 milyar dolar kâr ediyorsa, buna kimse bir şey demez. Ama yanlışlıklarla kazanılıyorsa bu olmaz.
GAZETELER İKTİDARI BELİRLİYOR
Sermaye çevreleri hükümeti tehdit etti mi?
Tehdit de etseler yolumuzdan dönmezdik. Rantiye kesiminin sahip olduğu gazete ve televizyonlar var. Bunlar istediklerini iktidara getiriyor. Medyada da bize karşı bir linç kampanyası yapıldı. Büyük sermayedarlar ve rantiye kesimi bize benzeyen muhafazakâr kesimlerin iktidara gelmesini, güçlenmesini istemiyor.
HAZİNE'NİN BORCUNU SİLİYORDUK
Merkez Bankası düzenlemesi neydi?
Merkez Bankası Hazine'ye borç para veriyor. Hazine onu ödemek için gidip rantiyeden faizle borçlanıyor. O zaman Hazine'nin borcu 7 milyar dolardı. Merkez Bankası Kanunu'na göre bu borcun silinme imkânı vardı. Onu yapmak istedik ama yetişmeden hükümet düştü.