Elazığ'da Hamzabey Barajı'ndan şehir merkezine içme suyu taşıyacak 83 kilometrelik isale hattı için geçtiğimiz günlerde ihaleye çıkıldı. İhale sonucunda yerli kaliteli çelik borular dururken referans herhangi bir projesi olmayan Çin malı dökme demir (düktil) boruların kullanılmasına karar verildi.
Türkiye'nin deprem riski ve arazi yapısı göz önüne alındığında barajlardan yüksek basınçla gelen suya en dayanıklı boru çeşidinin çelik borular olduğu görülüyor. Bu doğrultuda ülkemizde uzun yıllardır barajlardan şehir merkezine taşınacak su için çelik borular kullanılıyor. Ancak Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Elazığ İçme Suyu İsale Hattı Projesi çelik boru üzerinden projelendirilmişken daha sonra dökme demir kullanılmasına karar verilmesine Türk çelik boru sektörü tepkisini her platformda dile getiriyor.
Elazığ İçme Suyu İsale Hattı Projesi'nde dökme demir boruların tercih edilme sebebi olarak; çelik boruların korozyona (paslanma) karşı hassas olması gösteriliyor. Ancak, Korozyon Derneği'nin yaptırdığı akademik çalışma, dökme demir borulardaki korozyon riskinin çelik borulara göre üç kat daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. Çelik boruların kullanıldığı iletim hatları, korozyona dayanıklı iç ve dış kaplama ve ilaveten yapılan katodik koruma yöntemi sayesinde 100 yıla kadar sorunsuzca işlerliğini sürdürüyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) Genel Sekreteri Mehmet Zeren şunları söyledi: "Elazığ'da gerek güvenlik gerekse kullanım ömrü açısından su iletim hattında kullanılabilecek en uygun boru çeşidi çelik borulardır. Çelik borular yerine kullanılacak olan alternatif borular; sık sık afete dönüşen su baskınlarına, tonlarca suyun boş yere akmasına, maddi ve manevi büyük hasarlara yol açıyor. Bunun en yakın örneğini henüz bu yılın başında Bolu'da yaşadık.
Ayrıca içme suyu boru hatlarının yatırım tutarları çok yüksek. Bu nedenle ülkemizin ve yerel yönetimlerimizin kıt olan kaynakları boş yere harcanmamalı. Bununla birlikte böylesine önemli bir projede Çin'den getirtilecek boruların kullanılması cari açığın da artmasına neden olacak. Cari açığın artırılması yerine, asgariye indirilmesi hepimizin ortak çabası olmalı. Ancak bu projede tercih edilen ve teknik olarak çelik borulardan daha avantajlı olmayan ve maliyet açısından da çelik borulardan yaklaşık yüzde 65 daha pahalı olan dökme demir boruların tercih edilmesi anlaşılır bir durum değil. Projede dökme demir boru kullanılması halinde boru tedarik bedelinin yaklaşık 61 milyon dolar olacağı tahmin ediliyor. Aynı proje için çelik boru tedarik maliyeti ise sadece 37 milyon dolar. Projede çelik boruların tercih edilmesi durumunda hem yurtdışına döviz transferi olmayacak hem de yaklaşık 24 milyon dolarlık bir tasarruf sağlanacak."