Dünyanın en büyük bankacılık merkezlerinin bulunduğu Avrupa'nın kalbi Brüksel'de bankacılık sektörü lehine lobi faaliyetinde bulunan bin 700 kişi var. Kurumsal Avrupa İzleme Bürosu tarafından hazırlanan bir rapora göre yılda 120 milyon euroluk harcama yapan finans lobisi 2008 krizinden bu yana yapılması gereken reformları da engelliyor. Lobinin bütçesi Avrupa'daki diğer benzer kurumların toplamının 30 katı. Çalışan sayısı olarak ise diğerlerinin yedi katı büyüklükte.
DEMOKRATİK BİR PROBLEM
Avrupa Birliği (AB) karar alma mekanizmasına etki etmek için faaliyet gösteren şirketlerin sayısı 700'ü buluyor. Bu alanda en büyük güç ise finans kesiminde. Araştırma kapsamında AB karar alıcıları üzerinde yapılan çalışma, her 17 kişiden 15'inin etki altında olduğunu gösterdi. Kurumsal Avrupa İzleme Bürosu'ndan Oliver Röpke, "Bu gelişmeler demokratik bir sorun anlamına geliyor ve politikacıların üzerinde çalışması gerekiyor. İlk olarak lobilerin şeffaflığı sağlanmalı ve etki kuralları oluşturulmalı" dedi.
Avrupa'da
bulunan 906 organizasyondan yüzde 55'ten fazlası finansal kesimle ilgileniyor. Yüzde 12 sanayi için çalışırken, yüzde 13 ise ticari birlikler için faaliyet gösteriyor. Şirketlerin orijinleri de ilginç bir tablo ortaya koyuyor. Finans lobiciliğinde liderliği İngilizler alırken, ikinci sırada AB bulunuyor. Üçüncü sırada Almanya, dördüncülüğü ise Fransa aldı.