Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türk ekonomisinin Ağrı Dağı kadar sağlam olduğunu belirterek, 2017'de cari fazla verileceğini söyledi. Muhalefeti, seçim öncesinde halkı etkileyecek popülist vaatlerde bulunmakla eleştiren Başbakan Davutoğlu, "İnşallah 2017'de Türkiye bütçe fazlası verecek. Bu konudaki ilkeli tutumumuzu devam ettireceğiz. Türk ekonomisinin mali ve finansal yapısı Ağrı Dağı kadar sağlam ve risklere karşı dirençli" dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulu'nda konuşan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bulunduğu toplantıda popülist asgari ücret vaatleri üzerinden ders verdi. Alınan yanlış kararların ekonomiye etkilerini anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Asgari ücret biz iktidara geldiğimizde 184 liraydı. Şimdi bin lira, yüzde 451 arttı. Ana muhalefet partisi Genel Başkanımız 'bin 500 lira', başka bir parti '2 bin 500', üçüncü bir parti ise '5 bin' dedi. Bir kere şunu bilmemiz lazım. Asgari ücret tespit edilirken hükümet karar almıyor. Burada önemli olan işveren ile işçimizin anlaşması. Asgari ücret, bir koruma ücretidir. Bunun altında maaş ödenmez anlamına gelir. Aksi takdirde sonunda ne olur biliyor musunuz? Eğer işverenlerimizin üzerindeki yük artarsa, işyerleri kapanır. Sayın Başkandan da (TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu) bu tür konularda, bu istişareleri ele almasını rica ederim, özellikle siyasi parti temsilcilerinin huzurunda. Böyle irrasyonel politikalarla, tezgahların nasıl kapanacağını anlatın ki, Türkiye'de herkes söz verirken bir kere değil, beş kere değil kırk kere düşünsün."
62'nci Hükümeti kurarken 8 aylık bir program hazırlamadıklarını ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Hiçbir şekilde seçim ekonomisi uygulamayacağız. Bütçe üzerine ek yükler getirmeyeceğiz. Popülizme düşmeyeceğiz ve ülkeyi 2023'te dünyanın ilk 10 ekonomisi haline getirecek, reformların önünü açacak program uygulayacağız. İlk 7 aylık döneme bakıldığında son derece ilkeli bir tutum sergilediğimiz görüldü" diye konuştu.
Seçimden sonra reformlar başlıyor
7 Haziran genel seçimlerinin ardından gelecek 4 yıllık dönemde reformlara yoğunlaşacaklarını belirten Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu dönemde de milletimiz görevi tekrar tevdi ettiğinde iş dünyasıyla yakın ilişkiye önem vermeye devam edeceğiz. Dünya ekonomisi genişliyor. 1990'da Türkiye'nin GSMH'sı 200 milyar dolardı, 2001'de 230 milyar dolara çıktı. Son 12 yılda 800 milyar dolara ulaştırdık. 1991 seçimlerine girerken verilen popülist vaatler Türkiye'yi 1994 ekonomik krizine yöneltti. 28 Şubat'ın olumsuz psikolojik atmosferi, 3 parti koalisyonu ülkeyi 2001 krizine götürdü. 12 yılda Türkiye daralan dünya ekonomisine rağmen büyümüşse bunun arkasındaki temel saik demokrasidir ve siyasi istikrardır. Demokrasi ve özgürlüklere sahip çıkacağız, istikrarı koruyacak şekilde seçim sonrasına hazırlanacağız."
Bankalar vicdansızlığı bıraksın
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da konuşmasında, bankaların haksız yere aldığı ücretleri eleştirdi. Hisarcıklıoğlu, "Kamu otoritesi ne kadar sınırlandırmaya çalışsa da bir yolunu buluyorlar. Artık bu vicdansızlığı, bu 'hep bana' anlayışını bırakın" dedi. KKDF'nin kaldırılmasını cesur bir adım olarak nitelendiren Hisarcıklıoğlu, "Aynı adımları damga vergisi, peşin vergi ve elektrikteki TRT payı için de bekliyoruz" dedi. TOBB'un Genel Kurulu'na Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun sıcak tokalaşması damgasını vurdu. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ile kısa bir konuşma yaptı.
Çözümle yatırımlar artacak
Sulama alanları çalışmaları kapsamında, Silvan Sulama Projesi'ni de bitireceklerini anlatan Davutoğlu, "Sadece Silvan 5.7 milyar dolarlık bir yatırımdır. İşte çözüm süreciyle ekonomik kalkınma arasındaki temel bağ da budur. Özellikle de seçim sonraki dönemde Türkiye, yoluna devam edecek" dedi. Davutoğlu, "Artık duble yollardan otoyollara yüksek hızlı trenlere, yüksek teknolojili savunma sanayine geçiş için adımları attık. Yeni bir atılım döneminin eşiğindeyiz" diye konuştu.
İlk gündem yeni anayasa
Seçim sonrası insan onuruna dayalı bir anayasayı kaleme alacaklarını belirten Başbakan Davutoğlu, "İlk sivil anayasa seçim sonrası ilk gündem maddesi. Bütün partileri ve aydınları sürece katkıda bulunmaya davet ediyorum" dedi.