Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesine bir hafta kala ve Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400'lerin tesliminin yaklaştığı bir dönemde, yine siyasi bir karara imza attı. Türkiye'nin uzun dönem kredi notunu Ba3'ten B1 seviyesine indiren Moody's'e, Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan sert tepki geldi. Bakanlığın açıklaması şöyle:
Not indirim kararı, Türkiye ekonomisinin temel göstergeleri ile bağdaşmamakta ve bu nedenle kuruluşun analizlerinin nesnelliği ve tarafsızlığı açısından soru işaretleri yaratmaktadır.
Kuruluş, yaptığı değerlendirmede Türkiye'nin borçlarının rezervlerinden 2,6 kat fazla olduğuna vurgu yapmıştır. Bu oran, bizden daha yukarıda notlandırdığı bazı gelişmekte olan ülkelerde dahi, bizim çok üzerimizdedir.
Ayrıca, kısa vadeli dış borcun yaklaşık yarısı da bankacılık sektörüne ait olup Türk bankaları ve Türk reel sektörü, Türkiye'ye ilişkin algının oldukça kötü olduğu, CDS spreadlerinin çok yükseldiği Ağustos-Eylül 2018'de dahi borçlarını yenileyebilmişlerdi.
Bu yılın ilk çeyreğinde de borç çevirme oranı bankacılık sektörü için %128, reel sektör için %165 düzeyinde gerçekleşmiştir.
Ayrıca döviz rezervlerinde, son beş yıllık ortalamalara bakıldığında Türkiye'nin ithalat üzerinden ölçülen rezerv yeterliliği Türkiye ile benzer olarak tanımlanabilecek gelişmekte olan Avrupa ülkelerine yakın seyretmektedir.
Ekonomik kırılganlıklar değerlendirilirken dikkate alınması gereken bir diğer unsur da ekonomik aktörlerin borçluluk düzeyidir. Türkiye, hem toplam ekonomi hem de her bir ekonomik aktör düzeyinde bakıldığında oldukça güçlü bir performans göstermektedir.
2018 yılı sonu itibarıyla, gelişmekte olan piyasa ekonomilerinin ortalama toplam borcunun GSYH'ye oranı %212,6 olarak gerçekleşirken, bu oran Türkiye'de %156,8'dir.
Benzer şekilde Türk kamu kesiminin borçlarının GSYH'ye oranı %33,6 düzeyinde seyrederken gelişmekte olan piyasalar ortalaması %49,7'dir.
Türk hane halklarının borç yükü GSYH'nin % 14,7'siyken gelişmekte olan piyasalar ortalaması %37,6'dır.
Finansal sektörümüzün borç yükü GSYH'nin %33'ü seviyesindedir. Buna mukabil yükselen piyasa ortalaması %33,6 olarak gerçekleşmiştir.
Reel sektörümüzün toplam borcu GSYH'mizin %75,5'i iken gelişmekte olan piyasalar ortalaması %91,7 düzeyindedir.
Normal koşullarda açıklamaya gerek bile duymadığımız "kurumların bağımsızlığı" ve "serbest piyasa" konusu da Kredi Derecelendirme Kuruluşu tarafından haksız bir şekilde ele alınmıştır.
OLUMLU GELİŞMELER GÖZ ARDI EDİLDİ
Açıklamada, Moody's tarafından göz ardı edilen pek çok olumlu gelişmeden bazıları da şöyle sıralandı:
Kamu bankalarının yeniden sermayelendirilmesinin tamamlanması.
Ödemeler dengesinde ithalat düşüşü ve ihracatta yaşanan artış ile sağlanan düzelmenin reel olarak döviz ihtiyacını ortadan kaldırması.
İVME paketi ile birlikte ihracata yönelik firmalarımızın finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve diğer reform ajandasının kararlılıkla uygulanması.
Enflasyonda sağlanan düşüş trendi.
Artan turizm gelirleri.
Adalet Bakanlığı'nın Yargı Reformu Strateji Belgesi.