Sigorta sektörünün poliçeleri uzun yıllardır modüler halde. Ama bu bile çağın hızına ayak uyduramıyor.
Bir kez düzenlenip yıllarca devam eden poliçeleri gelecekte hiç görmeyeceğiz.
Datanın bu kadar çok biriktirilebildiği bir çağa girerken artık poliçe kavramının da değişmesi şart gibi oldu. Yıllık anlaşma yerine sektörün geneline yayılacak olan bir olgudan bahsetmek istiyorum. O da interaktif poliçe...
***
Yani poliçenin şartlarının sabit olmadığı sürekli canlı bir şekilde yenilendiği bir yapı. Bu trendi özellikle bireysel sigortalarda daha hızlı görebiliriz. Sebebi ise burada biriken datanın daha kolay ulaşılabilir olması. Yerleşik sistemde müşterinin risk profillerini belirlerken bilgiler havuzlarda toplanıyordu. Örneğin 40 yaş üştü erkekler gibi. Dört ya da beş kriter ile poliçe şartları belirlenirken artık boy, kilo, geçmiş genetik hastalıklar, vücut kitle endeksinden günlük attığı adıma kadar her türlü verinin içinde olduğu bir data havuzu var. Şu anda poliçedeki kriter sayısı 20'nin üzerine çıktı.
Oturulan şehirden seyahat sıklığına kadar artık poliçeler belki de haftalık olarak yenilenecek. Örneğin hava kirliliğinin olduğu Pekin'e yılda 10 kez uçan bir kişinin poliçesi ile Türkiye içinde kalan ve fitness yapan bir kişinin poliçesi farklı olacak.
Artık müşteri kendi riskini kendi analiz edip belirleyecek. Ayrıca şirketler ile paylaşmaya izin verdiği data kadar da indirim alabilecek.
***
Tüm bu açık bilgilere ilave olarak bir de sosyal medya bilgilerinin sisteme dahil olduğunu düşünün. Yani izin vermediğiniz bilgiler. Bir iki firmanın global CEO'suna bundan 5-6 yıl önce bu soruyu sorduğumda sosyal medya bilgilerini topladıklarını ancak henüz kullanmadıklarını açıklamışlardı.
Düzenlemeler de buna izin vermiyor.
Ama ileride sağlık sigortası poliçesindeki rakamın dudak uçuklatmaması için şimdiden sosyal medya paylaşımlarına dikkat etmek lazım.