Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİHA OKUR

TMO'ya bak seçim tarihini anla

Türkiye, mısıra merak saldı. Dağ taş mısır oldu. Bu yıl 3.54 milyon tonluk bir mısır üretimimiz olacak. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) de yine bu yıl için 1 milyon tonluk mısır alımı yapacağı tahmin ediliyor. Henüz fiyat açıklanmadı. Tarım Bakanı Mehdi Eker, önümüzdeki hafta mısır fiyatlarıyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyecek, mısıra ne kadar prim verilecek öğreneceğiz.
Tam da bu noktada kıyamet kopacak. Çünkü, TMO geçen yıl 420 bin ton mısır aldı. Mısırın tonu 260 dolardı. TMO yerli sanayiciye tonu 300 dolardan mısır sattı. Yerli sanayici, özellikle de yem sanayicileri maliyet hesabı yaptı. Daha ucuza geldiği için hammadde olarak buğday ve arpaya yöneldi.

Zarar, 30 milyon dolar
TMO'nun aldığı mısır stokta kaldı. TMO, stokları eritmek için ihale açtı, tonu 100 dolara 100 bin ton mısır sattı. Dolayısıyla 30 milyon dolarlık zarar TMO'nun hesabına geçti.
Ama TMO'nun depolarında hâlâ 40 bin ton mısır satılmayı bekliyor. Mısır deyip geçmeyin, çelik silo istiyor. İyi havalandırma istiyor. Böylece rutubete ve neme karşı kendini koruyor. TMO'nun mısır siloları yok. O yüzden buğday silolarında bekleyen mısır, önümüzdeki günlerde TMO'nun başını ağrıtacak. Niye mi?

Aflatoksin iddiası
Başta Adana olmak üzere İskenderun ve Gaizantep silolarında bekleyen mısırda "aflatoksin" çıktığı iddia ediliyor. Şirketin ismi bizde, konu hasssas, spekülasyon yapılmasını istemeyiz. Ama bir beyaz et üreticisinin aldığı 500 ton mısırda çıkan aflatoksin dosyası, TMO yetkililerinin önünde bekliyor. Tam da tavuk etinde AB Komisyonu'ndan Türkiye güzel bir karar beklerken TMO'nun mısırlarında çıkan aflatoksin yem sanayicilerini tedirgin ediyor.
Konuya çok sağlıklı bir açıklama bekliyoruz.
Mısırda durum bu ama TMO, 6 üründe toplam 6 milyon tonluk alım yapacak. Türkiye'nin IMF ve Dünya Bankası'nın baskısıyla 2000'de terkettiği "alım politikasını" sessiz sedasız uygulamaya koyan TMO, hem IMF hem AB yolculuğunda ister istemez hazırlanan yol haritasını altüst etmiş olacak.
Destekleme alımları için Hazine'den 500 milyon Euro kredi kullanan TMO, 6 kalem üründe yapılacak alımla ilgili bu kaynağın yeterli olmadığını biliyor. Dolayısıyla TMO'nun borçlanma politikası da özel bir önem taşıyor.

Seçim yatırımı mı?
'TMO ne yapmaya çalışıyor?' derseniz izlediği politika Tarım Bakanlığı'nın hazırladığı "Tarım Strateji Belgesine de" ters düşüyor.
Tarım Strateji Belgesi'nde deniliyor ki; "Bakanlık tarım politikası uygulamalarında piyasaya müdahale etmeyecek. TMO regülasyon görevini yapacak."
O halde izlenen bu politika neyin nesi? Görünen köy kılavuz istemiyor. Tarım Bakanlığı'na bağlı olan TMO, böylesine yüklü destekleme alım kararını kendi başına veremeyeceğine göre ortada tek bir seçenek kalıyor. Alım kararı bürokratların karar vereceği bir konu değil. Politik. Kabine karar verir.
Bu durumda AB yolculuğu için hazırlanan Tarım Strateji Belgesi rafa kalkar. IMF Heyeti ile yapılan gözden geçirmelerde gerginlik artar.
Bugüne kadar Tarım Bakanlığı'na ait herhangi bir kredi talebini karşılamayan Hazine'de 500 milyon Euro kredi bir çırpıda imzalandığına göre fazla söze gerek kalmaz. Ancak Tarım Bakanı Mehdi Eker, durumu nasıl açıklar, merak ediyoruz...
Eski tas eski hamam, değişen ne?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA