Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Sağda 'Bir düğün gecesi'

Önceki gün İstanbul Büyük Kulüp'te Eski İstanbul İl Spor Müdürü ve spor yazarı Vedat Bayram'ın oğlunun düğünü vardı. Genç çift Aysel ve Kaan'ı iş, sanat ve siyaset dünyasının ünlü isimleri yalnız bırakmamıştı. Düğünde, ağırlık merkez sağ ve milliyetçi siyasilerdeydi.
DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, MHP'li Meclis Başkan Vekili Meral Akşener, Cihan Paçacı, Eski Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Eski Spor Bakanı Fikret Ünlü, Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Eski Bakan Bahattin Şeker ve Yaşar Okuyan gecenin dikkat çeken siyasi isimleriydi...
Eski DP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın davet edilmemesi ise ilginçti.
Düğünde İSO Başkanı Tanıl Küçük, Yılmaz Ulusoy, Yaşar Aşçıoğlu, Cavit Çağlar da görebildiğim işadamlarıydı.
Türkiye, yoğun biçimde "Kürt açılımı" nı tartışırken, ağırlığını merkez sağ ve milliyetçi siyasi simaların oluşturduğu bir düğün gecesinden, nasıl bir hava yansıyacağını doğrusu merak ediyordum.
Ayaküstü sohbet ettiğim Meral Akşener ve Bahattin Şeker'in yaklaşımları az da olsa bu çevrenin havasını yansıtıyordu. Ortak noktaları, "Türkiye bölünebilir" düşüncesiydi. Söyledikleri çok açıktı:
"Eğer empati kurulacaksa bu korkuyu yaşayanların da anlaşılması gerekiyor."
Bu kaygıdan uzaklaşıyor, diğer siyasilerle sohbet ediyorum. İlk durağım DP Genel Başkanı Cindoruk'un masası... Kısa sohbetimizde Cindoruk'un ince siteminden payımıza düşeni alıyoruz:
"Muhalefet de etseniz sizi seviyor ve ilgiyle okuyoruz..."
Uzun süredir merak ettiğim siyasilerden biri de Erkan Mumcu'ydu. Mumcu, ayaküstü sohbette şunları söylüyor:
"Şu sıralar daha çok ne iş yapacağımla meşgulüm. Yatırım yapmak kolay değil ama bir yolunu bulacağız."
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün kıydığı nikâhtan sonra sahneye ünlü sanatçı İlham Gencer çıktı ve tam da Türkiye'deki barış iklimine inat, "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok" eksenli ve kendi deyimiyle "hamaset" kokan konuşmalar yaptı, şarkılar söyledi.
O manzarayı görünce insan ister istemez, böylesine uçlara savrulan bir Türkiye'de, toplumsal barışın sağlanması konusunda endişe ediyor.
Doğrusu, yaşamakta olduğumuz süreci "Bir düğün gecesi" üzerinden anlamaya çalışmak kolay değil ama yine de bir ipucu verdiği kesin: "Toplumun bazı kesimlerinde kaygı var."
Siyasetin görevi de bu kaygıları en aza indirmek olmalı.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA