Irgat, yaptığı açıklamada, çalışma hayatında kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık hükümlerinin çok gerilere gittiğini söyledi.
Bunların başında ağır ve tehlikeli işlerde kadınların gece çalıştırılmaması gibi hükümler bulunduğuna işaret eden Irgat, buna rağmen bu hükme uymayan işverenlerle karşılaşıldığını dile getirdi.
Kadınların özel hallerinde (regl dönemlerinde) ağır ve tehlikeli işlerde beş güne kadar çalıştırılmamasına yönelik hükmün AB normları da dikkate alınarak çalışma hayatını düzenleyen mevzuata eklendiğini vurgulayan Irgat, son olarak tekstil iş kolunun da 2004'te uygulamaya giren hükmün kapsamına dahil edildiğini ifade etti.
''İSTİSMAR YOK, UYGULANMAYAN İŞ YERİ VAR''
İşveren kesiminin bu konudaki tepkisinin, müfettişlerin iş yerlerinde son dönemde yaptıkları denetimlerde bu hükümlere uyulmadığına ilişkin bazı tespitlerde bulunmasının ardından ortaya çıktığını belirten Irgat, şunları kaydetti:
''Bundan 'istismar edilirse' diye korkmanın bir anlamı yok. Kadın çalışanlar isterlerse bu hakkı kullanabilecekler, belki bir çok kadın çalışan bu hakkını kullanmayacak bile. Bugüne kadar bu konunun istismar edildiğinin herhangi bir örneği de yok. Bir istismardan söz edilecekse bu var olan hakların kullanılmasının engellenmesi olacaktır. Kaldı ki yasaların verdiği bir hakkın kullanılmasını kimse 'istismar etmek' gibi ifadelerle yaralayamaz.
İşverenler, maliyetleri işçi haklarını kısıtlamakta aramaktan artık vazgeçmeli. Oysa tekstil sektörünün bizim de çözülmesini istediğimiz, bu konuda işverenlere destek verdiğimiz yüksek vergi ve sigorta prim oranları gibi daha büyük sıkıntıları var. Bu kalemlerde maliyetleri düşüremeyen işverenlerin sadece işçilerin bir takım haklarına göz dikmeleri, bunları olabildiğince aşağıya çekmeye çalışmaları doğru bir yaklaşım değil.
Ortada AB ve ILO normları dikkate alınarak çıkarılmış bir mevzuat var. İşçisi-işvereni herkesin mevzuat karşısındaki hak ve sorumluluğunu bilip ona göre hareket etmesi en doğru davranış olacaktır. Şunu vurgulamak gerekiyor, bu konuda işçilerin hiçbir istismar örneği yok ama bu hakkın kullanılamadığı, bu hükmün uygulanmadığı iş yerleri var. Durum böyleyken bazı işverenlerin bu konuya yüklenmesini doğru bulmuyorum.''
