Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Reşat Moralı Toplantı Salonu'nda, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun ilk toplantısına başkanlık etti. Toplantıya 5'i işçi, 5'i işveren, 5'i de devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişi katıldı. Komisyonda işçi tarafını Türk-İş, işveren tarafını TİSK temsil etti.
Çelik, toplantıda yaptığı konuşmada, hükümetlerinin her zaman engellilerin yanında olduğunu ve olmaya da devam edeceğini söyledi. Bakanlık olarak engellilerin mesleki eğitimi için 10 yılda yaklaşık 120 milyon lira kaynak aktarıldığını belirten Çelik, 25 bin engelliyi meslek sahibi yaptıklarını vurguladı.
"Cezalar neticesinde şu anda 59 milyon liralık imkan var"
Bakan Çelik, ilk kez 2014'te uygulanan çalışmayla 1 Aralık'ta İŞKUR bünyesinde alınan karar neticesinde engelli istihdamını gerçekleştirmeyen iş yerlerine ceza kesilmeye başladığını anımsattı. Kesilen cezalar sonucu 59 milyon liralık bir kaynağın söz konusu olduğunu bildiren Çelik, "Bu imkanı kendi işini kurmak isteyen ilk etapta 120 engelli kardeşimize 36 bin lira bir imkan sağlayarak, bir hibe desteği yaparak onların iş kurmalarına ve işlerini geliştirmeye katkı sağlama adına bu imkanının kullanılması kararını aldık. İlk etapta 120 engelli vatandaşımız bundan yararlanacak. 3 aylık periyotlarla bunların sayısını artırma imkanımız var. Engelli kardeşlerimize yeni bir imkanı sunmuş oluyoruz. Engelli kardeşlerimizi İŞKUR'a beklediğimizi ifade ediyorum" diye konuştu.
"Meclis'te çıkacak yasalardan birine ilave edilecek"
Çelik, iş gücü piyasasında oluşan cari ücret seviyesine devlet tarafından müdahale edilmesini sağlayan yegane aracın asgari ücret olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Asgari ücret, taban ücreti olup, çalışanlara bu ücretin altında ödeme yapılmasını engelleyen bir sosyal politika enstrümanıdır. İşçi ve işverenlerin, belirlenecek asgari ücretin üzerinde bir ücret belirleme imkanları her zaman vardır, aslında olması gereken de budur." Çelik, geçen yıl verilen, 3 çocuktan alınan gelir vergisinin kaldırılmasıyla ilgili kararın yürürlüğe giremediğine işaret ederek, "Bugün, Maliye yetkilileriyle yaptığımız görüşmede, Meclis'te çıkacak yasalardan birine ilave edilmesi konusunda değerlendirmemiz, şu anda sürüyor. Umarım, bu konuda da neticeyi alırız" dedi. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun çalışmalarını bir ay boyunca bağımsız sürdüreceğini ifade eden Çelik, kendilerinin katkılarının hep emekten yana olduğunu, oranın yükselmesine katkı sağlamayla ilgili de her zaman destek verdiklerini söyledi.
"Hükümetin planladığı oran kabul edilemez"
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat da devletin resmi rakamlarına göre, işçilerin yüzde 41,65'inin asgari ücret düzeyinde kazanca sahip olduğunu belirterek, asgari ücretin biraz üzerinde gelir elde edenlerle birlikte neredeyse her 3 kişiden 2'sinin asgari ücretli olduğunu kaydetti. Uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların Türkiye'yi düşük ücret uygulanan ülkeler konumuna getirdiğini savunan Irgat, "Net asgari ücret halen günde 29 lira 79 kuruş düzeyindedir. Bu rakamın 1-2 lira artırılmasıyla çalışanların geçim koşulları düzelmez. Bu asgari ücretle işçilerin aileleriyle gıda, giyim, konut, ulaşım, haberleşme, sağlık, eğitim, kültür ve benzeri temel ihtiyaçlarını karşılaması beklenmektedir. Ülkeyi yönetenler ve işverenler, bunun sihirli formülünü asgari ücretli işçilerle ve kamuoyuyla paylaşmalıdır" diye konuştu.
Hükümetin 2015 programında asgari ücret için öngördüğü artışı da eleştiren Irgat, "Bu oran kabul edilemez. Bunu görüşmenin gereği de yoktur. Bunun için kurum temsilcilerinin rapor hazırlamaları da gerekmez. 'Ben yaptım oldu' zihniyetine sosyal tarafların katılması meşruiyet kazandırmaz" dedi.
Irgat, asgari ücretli çalışanın ödediği verginin gelirine göre yüksek olduğuna dikkat çekerek, asgari ücretle çalışanlardan fedakarlık beklenmemesi gerektiğini vurguladı.
"Toplu iş sözleşmesi uygulayan iş yerlerinde asgari ücret uygulanmasın"
İşveren Heyeti Başkanı Metin Demir ise ülkede asgari ücretle çalışıyor görünen ve toplu iş sözleşmesinden yararlanan bir işçinin 2014'ün ikinci yarısında iş yerine aylık maliyetinin işkolları ortalamasında 2 bin 423 lira olduğunu söyledi. Bu durumun, toplu iş sözleşmesi uygulayan ve uygulamayan iş yerleri arasında ciddi haksız rekabet yarattığını savunan Demir, "Bu husus dikkate alınarak toplu iş sözleşmesi uygulayan ve uygulamayan iş yerleri için farklı düzeyde asgari ücret belirlenmeli ya da AB ülkelerinde olduğun gibi toplu iş sözleşmesi uygulayan iş yerlerinde yasal asgari ücret uygulanmamalı. Ücretler, işçi ve işveren taraflarınca birlikte belirlenmeli, bunlar sağlanamazsa toplu iş sözleşmesi uygulanan iş yerlerinde ücrete ilaveten yapılan ödemeler asgari ücret hesabında dikkate alınmalıdır" diye konuştu.
Demir, belirlenecek asgari ücretin işsizliği daha da artırmaması, işçi-işverenin kayıt dışına itmemesi, sanayicinin rekabet gücünü düşürmemesi ve toplu iş sözleşmesi uygulanan iş yerlerindeki ücret dengesini alt üst etmemesi gerektiğini savundu.
Mevcut asgari ücret 891 lira
İşçi ve işverenlerin çetin pazarlığının ardından, 2014'te asgari ücretin ilk 6 ayda yüzde 5, ikinci 6 ayda ise yüzde 6 arttırılması kararlaştırılmıştı. Bir işçi için halen brüt bin 134 lira, net 891 lira 3 kuruş olarak uygulanan asgari ücret, kapıcılar için ise brüt bin 134 lira, net 963 lira 90 kuruş. Asgari ücretten normal çalışanlar için 242 lira 97 kuruş, kapıcılar için ise 170 lira 10 kuruş kesinti yapılıyor. Asgari ücretin işverene toplam maliyeti bin 332 lira 45 kuruşu buluyor.
Hükümet, 2015 yılı programında, asgari ücrette bu yılın ilk ve ikinci 6 ayı için yüzde 3'er artış planlandığına yer vermişti.
Kaynak: Milliyet
