Yılın başında devreye aldıkları Diyarbakır'daki yeni üretim tesisiyle birlikte hedef büyüten Sırmagrup yeni pazarları da radarına aldı. Sırmagrup Genel Müdürü Fatih Karabacak,
"Yurt dışı pazarları hem ülkemizi temsil adına hem de şirketimize katkıları dolayısı ile bizim için büyük önem arz ediyor. Şu an Birleşik Arap Emirlikleri ağırlıklı olmak üzere 33 ülkeye ihracatımız devam ediyor. İhracat departmanımız her yıl yüzde 30 oranında büyüme gerçekleştiriyor. 2015 yılı içerisinde Batı Avrupa ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde gerçekleştirdiğimiz başarıyı hedef ülkeler arasında yer alan Çin, Japonya gibi Uzak Doğu pazarlarına da taşıyacağız. Amacımız, farklı coğrafyalarda markamızın bulunurluğunu ve bilinirliğini arttırarak şirketimize katkıda bulunmak" diye konuştu.
ÜRETİM 1 MİLYAR LİTREYE ÇIKTI
Son 10 yıldır olduğu gibi 2014 yılında da sektör ortalamasının üzerinde büyümeyi başardıklarının altını çizen Karabacak, "Hem satış hacminde hem de ciroda çift haneli büyüme yakaladık. Şirketin satışları litre bazında yüzde 15 artarken, cirosu da yüzde 20 artış gösterdi" dedi. Şirket'in üretiminin, özellikle 2013 yılı sonunda açılan Aydın Yenice dolum tesislerinin 2014 yılında tam kapasiteyle devreye girmesiyle birlikte önemli ölçüde artış gösterdiğini ve 1 milyar litreye ulaştığını kaydeden Karabacak, "Aydın tesisleri şirketin Ege Bölgesi'ndeki pazar payını önemli ölçüde artırırken, Burdur tesislerinin de daha verimli kullanılmasını sağladı. Sırmagrup olarak geçen yıl Türkiye'de bir ilk niteliğini taşıyan Meyve Sulu Ice Tea'yi piyasaya sunduk. Ürün gamını zenginleştirme çalışmaları 2015 yılında da sürecek. Sırmagrup, Türkiye'yi yeni ve sağlıklı ürünlerle tanıştırmaya devam edecek" diye konuştu.
YENİ PROJELER SIRADA
2011 yılından bu yana yatırım yaptıklarını ifade eden Karabacak, biri Burdur'da biri de Aydın'da olmak üzere iki yeni ambalajlı su üretim tesisini devreye aldıklarını, 2015 yılı ocak ayı içerisinde ise Diyarbakır'daki yeni tesisi devreye soktuklarını söyledi. Önümüzdeki 5 yıllık dönem için yeni projeler üzerinde çalıştıklarının altını çizen Karabacak, bu projelerin verimliliğine göre zamanla devreye alınacağını belirtti.
SUYUN PH'I 6.5-9.5 ARASI OLMALI
Karabacak'ın
verdiği bilgiye göre mevzuat gereğince doğal kaynak sularının pH'ı 6.5-9.5 arasında olması gerekiyor. Doğal mineralli sular içinse pH değerinde bir limit değer belirtilmiyor. Yönetmelikte belirtilen limit değerlerinin 6.5 ile 9.5 arasında tanımlanmış olması, nötre yakın, ağırlıklı olarak bazik özellikteki suların tüketilmesine izin verildiğini gösteriyor. Bazik suların asidik sulardan daha sağlıklı olduğunu kanıtlayan herhangi bir bilimsel çalışma yok. Bu sebeple Ph ile ilgili söylenen pek çok şey havada kalıyor. Şu an tüketicinin en çok dikkat ettiği konuların başında suyun kaynağı geliyor. Sırmagrup olarak, su kaynaklarını birçok analiz sonucunda kalite kriterlerine uygun olması şartıyla özenle seçtiklerinin altını çizen Karabacak, "Tüm kaynaklarımız yerleşim yerlerinden uzakta, doğal olarak korunaklı beslenme havzalarına sahip. Bu sayede yıllardır doğal olarak korunuyor" diyor.
TÜKETİCİ ÜST SEGMENT MARKALARA GEÇİYOR
Son yıllarda suyun kalitesi ve saklama koşullarının sık sık gündeme geldiğini, bu doğrultuda önümüzdeki yıllarda güvenilir markaların ürünlerine olan rağbetin artacağını vurgulayan Karabacak şöyle konuştu: "Ambalajlı suların tüketici algısı geçtiğimiz yıllarda çok olumlu yönde değişti. Ambalajlı sektörünün doğduğu yıllarda sadece limitli sayıda marka ve format varken bugün tüketicilerimizin ulaşabildiği birçok marka ve kullanım alışkanlıklarına ve durumuna göre birçok format oluştu. Dolayısıyla tüketicilerin zihninden ambalajlı suların artık vazgeçilmez bir yeri olduğunu görüyoruz. Yaptığımız araştırmalardan da gördüğümüz kadarıyla tüketicilerimiz her geçen yıl daha sağlıklı ve kaliteli su içmenin gerekliliğini daha da benimsiyor. Bu doğrultuda özellikle son yıllarda damacana pazarında ekonomik markalardan bizim de aralarında bulunduğumuz üst segment markalara geçiş gözlemleniyor." Toplam ambalajlı su satışların yüzde 35'inin ev ve işyerlerine teslim edilen damacana satışlarında, geri kalan yüzde 65'in de pet ve cam ambalajlı sulardan geldiğini kaydeden Karabacak, "Güçlü geleneksel kanal ve modern kanal organizasyonumuzun yanı sıra restoran, kafe ve otel kanalında da çok yetkin bir ekiple birçok noktaya hizmet veriyoruz" diye konuştu.
SU TÜKETİMİNDE DAĞILIMA DİKKAT
Dünya ve Türkiye genelinde su tüketiminin dağılımına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Karabacak, Türkiye'nin yarı kurak bir iklime sahip olduğu ve su politikalarının buna göre oluşturulması gerektiğini söyledi. Türkiye genelinde toplam suyun yüzde 72'sinin tarımda (AB: yüzde 33), yüzde 12'sinin sanayide (AB: yüzde 51), yüzde 16'sının da içme ve kullanma amaçlı (AB: yüzde 16) tüketildiğini dile getiren Karabacak, şunları söyledi: "Gerek tarımsal gerek sanayi ve gerekse bireysel amaçlı olsun suyu kullanan sonuçta insandır. Bu nedenle kullanıcıların bilinçlendirilmesi son derece önemli. Bu konuda diğer önemli bir nokta da bütün sektörlerin aynı kalitede su kullanmasının yanlış olduğu. Kuraklık problemine kriz yönetimi değil risk yönetimi mantığı ile yaklaşılması, bu bağlamda arz ve talebin doğru yönetilmesi, doğru yatırımların doğru zamanda yapılması son derece önemli. Sektördeki tüm şirketlerin en azından kullandıkları kaynakları ve bulundukları çevreye olan etkilerini en düşük seviyede tutmaya özen göstermeleri sektörün sürdürülebilirliğine katkı sağlayacaktır."
PET ŞİŞE HâLâ ÇOK KULLANILIYOR
Dünyada da PET ambalaj malzemesine karşı son yıllarda doğru olmayan söylentiler tespit edildiğini ve firma olarak tüm bu söylentileri takip ettiklerini dile getiren Karabacak, "Gıda güvenliği konusunda uzman devlet ve özel kuruluşların ise PET şişelerin tüm dünyada gıdalarda ve içeceklerde kullanılmasına izin vermesi bu tepkilerin ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor" diye konuştu. Karabacak, PET ambalajlı su ürünleri satışı ile ilgili olumsuz haberler gündeme gelse de birçok ambalajda kullanılan PET'in (polyethylene terephthalate), gıda sektöründe tüm dünyada birçok üründe güvenle uzun yıllardan beri kullanılan bir ambalaj malzemesi olduğunu kaydetti.
İÇTİĞİNİZ SUYUN ETİKETİNİ İNCELEYİN
Yapılan tüketici araştırmalarına göre Türk halkının yeterince su tüketmediğini söyleyen Karabacak, bu yüzden, susuzluğu gidermenin en sağlıklı yolunun su tüketmek olduğu bilincini geliştirerek alışkanlık haline getirilmesini hedeflediklerini ifade etti. İnsanların içmeleri gereken su miktarının, vücut ağırlığına ve aktivitelerine göre değiştiğini belirten Karabacak, "Yetişkinlerin ortalama su ihtiyacı günde 2-2,5 litre. Tüketicilerimize aldıkları suların etiketini incelemelerini ve Bakanlıktan izinli olan suları tüketmelerini de tavsiye ediyoruz" dedi.
YENİ AMBALAJ NİSAN AYINDA PİYASADA
2015 yılında yeni marka konumlandırması doğrultusunda marka kimliğini yeniledikleri açıklayan Karabacak, bu haberi de ilk kez bizimle paylaştığını dile getirdi. Karabacak'ın verdiği bilgiye göre yeni etiketli ambalajlar nisan ayı itibari ile raflarda olacak.