Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Yeşil dönüşüm için kanunlarımızı, paydaşların talepleri ve bilimsel veriler doğrultusunda güncelledik. Meclisin normal çalışma gündemi başladığı zaman inşallah getireceğiz ve bunu çıkarmak için gayret edeceğiz." dedi.
Özhaseki, İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu öncesinde İller Bankası Macunköy Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Kurulun, gelecek hafta Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai şehrinde başlayacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP28) öncesinde Türkiye'nin müzakere önceliklerini ve ulusal ölçekte hazırlanan iklim değişikliği azaltım ve uyum eylem planlarını değerlendirmek üzere toplandığını belirten Özhaseki, toplantının hayırlı kararlara vesile olmasını temenni etti.
Bakan Özhaseki, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında 850 bin bağımsız birimin ve yaklaşık 18 milyon vatandaşın zarar gördüğünü hatırlattı.
Deprem bölgesinde yaraları sarabilmek adına büyük bir gayretin içerisinde olduklarını vurgulayan Özhaseki, "İlk etaptaki 100 bin kadar konutun inşasına başladık. Bunlar çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Bir taraftan yerinde dönüşüm projemizi açıkladık. Şu ana kadar 245 bin vatandaşımız, 'eğer devlet beni desteklerse ben görevimi yerinde yaparım' diye bizlere müracaatta bulundular, desteklemeye devam ediyoruz. Bir taraftan da aldığımız bir kararla köylerimizdeki bütün köy evlerinin tamamını çelik karkas üzerine inşa edeceğimiz 100 bine yakın evin de ihalelerine başladık." diye konuştu.
Deprem bölgesinde yapımı devam eden ve tamamlanan yapıların peyderpey hak sahiplerine teslim edildiğini aktaran Özhaseki, gelecek aylarda da her ay 50 bin civarında konut ve iş yerini teslim etmeye devam edeceklerini kaydetti.
Özhaseki, bir yandan afet bölgesini ayağa kaldırıp kentsel dönüşüm çalışmalarına gayret ederken, diğer yandan da iklim değişikliğiyle ilgili mücadelenin bütün hızıyla devam ettiğini vurguladı.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE VURGU
Dünyanın, iklim değişikliğinin ağır etkileriyle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Özhaseki, bu anlamda Akdeniz iklim kuşağında bulunan Türkiye'nin de iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkelerin başında geldiğini söyledi.
Bakan Özhaseki, Sanayi Devrimi'nden bugüne neredeyse 150 yıllık bir süreç içerisinde atmosferdeki karbondioksit miktarının yüzde 50 civarında arttığını ifade ederek, bu durumun, küresel ortalama sıcaklığı Sanayi Devrimi öncesine göre 1,1 derece artırdığını anlattı.
İklim değişikliğinin en büyük sebeplerinden birinin Sanayi Devrimi ile başlayan çok üretim, çok tüketim ve çok kirletmeye dayalı süreçten kaynaklandığını dile getiren Özhaseki, şunları paylaştı:
"Bu konuda en çok kirleten ülkeler belli. Hindistan, Çin, Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri. Türkiye bu konuda en az kirleten ülkelerin başında geliyor. Ancak inancımızın da gereği ve yasalarımızın da emrettiği şekilde biz hiç kirletmeme üzerine kendimizi kurgulamaya çalışıyoruz. Çünkü inanıyoruz ki dünya bir denge üzerine yaratılmış, bu denge bozulduğu zaman felaketler arka arkasına geliyor. Sizin doğayı tahrip etmemeniz gerekiyor. Atmosferi kirletmemeniz gerekiyor. Eğer bunu yaparsanız tabiat adeta sizden intikam alıyor."
"ÜLKEMİZİN YEŞİL VARLIĞINI YÜZDE 13'E KADAR YÜKSELTTİK"
Özhaseki, ülke olarak iklim değişikliğiyle mücadeleyi her zaman siyaset üstü ve sınır tanımayan konular olarak ele aldıklarını, hatta iklim değişikliklerini artık ülkelerin güvenlik meselesi olarak gördüklerini belirtti.
Bakanlık olarak iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak üzere yaptıkları çalışmalardan da bahseden Özhaseki, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği 2053 net sıfır emisyon hedefi ve Türkiye'nin Paris Anlaşması'na taraf olan iradesi çok önemli. Bu çerçevede 2030 için azaltım hedefimizi neredeyse iki misline çıkardık, yüzde 41'e yükselttik. Yeşil dönüşüm için kanunlarımızı, paydaşların talepleri ve bilimsel veriler doğrultusunda güncelledik. Meclisin normal çalışma gündemi başladığı zaman inşallah getireceğiz ve bunu çıkarmak için gayret edeceğiz. Korunan alan miktarlarımızı neredeyse iki misline yükselttik. Bu alanda ekolojik koridorlarla ülkemizin yeşil varlığını yüzde 13'e kadar yükselttik. Ama OECD rakamları ortalaması olan yüzde 17'ye de kısa süre içerisinde yaptığımız birtakım stratejilerle çıkmayı düşünüyoruz."
Denizlerin temizliğinin önemli bir göstergesi olan mavi bayraklı plajları 551'e yükselttiklerini vurgulayan Özhaseki, Türkiye'nin bu sayıyla dünyada 3'üncü sırada yer aldığını aktardı.
Son 20 yılda sosyal konut ve kentsel dönüşüm çalışmalarıyla üretilen 3 milyon konutu çevreye saygılı, sıfır atık uyumlu ve iklim dostu olacak şekilde imal ettiklerini belirten Özhaseki, inşası devam eden konutların dönüşümünde de aynı hassasiyeti gösterdiklerine dikkati çekti.
SANAYİDE YEŞİL DÖNÜŞÜM
Mehmet Özhaseki, sanayide yeşil dönüşümü gerçekleştirme kapsamında tüm sanayicileri yeşil sertifika edinmeleri için teşvik ettiklerini ve eğitim çalışmalarıyla bilinçlendirdiklerini kaydederek, bunun dışında bütün şehirlerde katı atık düzenli depolama tesisi sayılarını arttırmaya devam ettiklerini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde, 81 ilde 100 milyon metrekare millet bahçesi hedefine hızla yaklaştıklarına işaret eden Özhaseki, "Şu anda 81 ilde 213 millet bahçesini tamamladık, 283 millet bahçemizin çalışmaları da hızla devam ediyor." ifadesini kullandı.
Sıfır Atık projesine de değinen Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"7 yıldır uygulanıyor ve Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi himayelerinde devam ediyor. Bu konuda yaptığımız çalışmalarla 172 bin binada sıfır atık yönetim sistemini hayata geçirdik ve 20 milyon insana bu konuda eğitim verdik. Proje başladığından bu tarafa 45,5 milyon ton geri kazanılabilir atık elde etmiş olduk. Bunlardan elde ettiğimiz gelir 96 milyar lira. Bu atıkların kazanılmasıyla birlikte 432 milyon ağaç kesilmekten kurtuldu ve 108 milyon varil petrolden de tasarruf edildi."
"SIFIR ATIK, TÜRKİYE İÇİN BİR MARKA HALİNE GELDİ"
Bakan Özhaseki, 30 Mart'ın "Uluslararası Sıfır Atık Günü" olarak ilan edildiğini ve tüm dünyada kutlanmasının kararlaştırıldığını hatırlatarak, G20 Liderler Zirvesi Sonuç Metni'nde de Sıfır Atık'a yer verildiğini söyledi.
Son BM Zirvesi'nde, Emine Erdoğan ve BM Genel Sekreteri tarafından "Sıfır Atık Küresel İyi Niyet Beyanı"nın imzalandığını anımsatan Özhaseki, dünyanın artık Sıfır Atık'a güçlü bir şekilde davet edildiğini belirtti. Özhaseki, Sıfır Atık'ın sadece bir çevre hareketi ve döngüsel ekonomi modeli olmanın çok ötesinde Türkiye için bir marka haline geldiğini ifade etti.
Özhaseki, 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedefleri noktasında tüm paydaşları da bu sürece dahil eden ve rehberlik oluşturan 2023-2030 dönemi için Ulusal İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi ve Eylem Planı hazırladıklarını anlattı.
Eylem planı kapsamında sorumlu ve ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde nihai 40 stratejik hedef ve 132 eylem ile ilgili paydaşlarla istişare edilerek bu sonuca ulaştıklarını aktaran Özhaseki, bu plan kapsamında Sektörel Uygulama Planlarını da oluşturarak doğayı koruyan, insani ve yeşil bir kalkınmayı esas alan stratejileri tayin ettiklerini vurguladı.
İlave olarak İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında belirlenen 29 strateji ve 265 eylemle hedefi 12. Kalkınma Planı'nda, "Afetlere dirençli yaşam alanları, sürdürebilir çevre" şeklinde ifade ettiklerini anlatan Özhaseki, "Hükümetimizin hazırladığı 2024-2026 Orta Vadeli Program kapsamında yeşil dönüşüme matuf olan 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimize uygun çalışmaları sürdürmeye devam edeceğiz." dedi.
Plan ve stratejilerinin hazır olduğunu vurgulayan Özhaseki, "Tüm kurum ve kuruluşlarımızla hedefe ulaşmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Gökyüzünde bombaların değil kuş cıvıltılarının olduğu yemyeşil bir dünyaya giden lokomotifin öncülüğünü yapmak istiyoruz. Kararlıyız, Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koydukları 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedeflerini başaracağız. Çocuklarımıza yeşil süper güç Türkiye'yi bir miras olarak bırakacağız." değerlendirmesinde bulundu.