Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen Türkiye Tarım Zirvesi'nde A Para Yayın Koordinatörü ve A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Doğaner'in moderatörlüğünde gerçekleşen 'Tarımın Finansmanı ve Tarım Sigortası' panelinde Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık Grup Başkanı Serpil Günal, tarımda hiç hız kesmediklerini belirterek, "425 milyar TL civarı kredi kullandırdık. Kredilerin yüzde 86'ı sübvansiyonlu kredi, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından destekleniyor. Kredi faizlerinin yüzde 71'i bakanlığımız tarafından ödeniyor. 80-90 milyar TL civarı kredimiz de sıfır faizli. Kredilerimizin yüzde 70'i işletme, yüzde 30'u yatırım kredisi. Bizim için tarım ekosistemi çok önemli. Bu strateji kapsamında bu sene yaklaşık 980 bin müşterimize 335 milyar TL kredi kullandırdık" dedi.
YENİ SÜBVANSİYON GELİYOR
2024'te yeni bir sübvansiyon kararnamesinin yürürlüğe gireceğini, yeni indirim ve kullandırım olacağını, limitlerin gözden geçirileceğini vurgulayan Günal, "2.1 milyon civarında çiftçi var. Ziraat Bankası olarak yarısına finansman sağlamış durumdayız. Her zaman olduğu gibi, 160 yıldır yaptığımız üzere bu finansmanı her türlü desteklemeye devam edeceğiz. Biz hiç hız kesmedik. Bazen kredilerle ilgili kısıtlamalar gündeme geldi ama biz yüzde 100'ün üzerinde artış gerçekleştirdik" dedi. Takip oranlarına da değinen Günal, şöyle devam etti: "Tarım kredilerinde binde 5 olan takip oranı binde 1.6'ya düştü. Tek seferde ödeyemediği zaman 60 aya kadar taksitlendirme imkânı sunuyoruz. Bu sene toplamda 5 binin üzerinde üreticinin, 500 milyon TL üzerindeki kredilerini hem taksitlendirdik, hem de faizsiz olarak ödenmesini sağladık. Kadın kooperatifleri için kredi paketi hazırladık. Yıl sonunda kredi bakiyesi anlamında 455 milyar liraya ulaşmış olacağız. Genç ve kadın çiftçilerimiz için de paketlerimiz var. Bunlar da toplamda 66 milyarı geçiyor
HASAR ÖDEMESİ 8 MİLYAR TL'Yİ GEÇTİ
TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü de, çiftçilerin tüm faaliyetlerini en ideal şekilde yapsalar bile açık alan arazide yaşanabilecekleri kimsenin tahmin edemeyeceğini hatırlattı. Engürülü, "Çiftçinin kendisinin kontrol edemeyeceği risklerle karşılaştığı zaman tarım sigortasına ihtiyacı var. Tarımsal üretimle birlikte meydana gelecek riskler için tebrik alınmalı. Örneğin yaz aylarında elektrikte dalgalanmalar oluyor. Özellikle kümes hayvancılığında bu çok büyük bir risk. Ya da sel hayvanları alıp götürüyor. Neyse ki zararları ödeyebilecek bir mekanizma var Türkiye'de" dedi. TARSİM olarak bu sene 2.5 milyon poliçeyle 13.5 milyar liralık prim üretildiğini belirten Engürülü, şu ana kadar 8 milyar TL'yi geçen hasar ödemesi olduğunun altını çizerek, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu sene Antalya'da seralarda fırtına oldu, selden kış sebzeleri zarar gördü ve her birinin karşılığı biziz. Genelde olayların sonrasında farkındalık ortaya çıkıyor. Birdenbire afetin akabinde sigortalılık oranı artıyor. Ama bunun yayılımını yapabilmek için hepimiz uğraşıyoruz. Bunların her biriyle beraber esas etkili unsur ödeyeceğimiz tazminat. Eğer zarar varsa zarar karşılanacak, bu güven olduktan sonra insanlar sigortaya sıcak bakıyor. Türkiye'de bugüne kadar devamlı olarak hep büyüyerek yükselen bir grafik var."
YAPAY ZEKAYLA İHTİYAÇLAR TESPİT EDİLECEK
Kredi Kayıt Bürosu Ürün Yönetimi ve Geliştirme Direktörü Serkan Siyasal da, çiftçilerin yüzde 25'inin finansmana erişemediğini anlattı. 2024'te sürdürülebilirliğe odaklanacaklarını belirten Siyasal, "Finansmanının sürdürülebilirliği konusunda çalışmalar yapacağız. 2025'e yönelik 3 yıllık projeksiyon yaptık. Çiftçiye ayrı ayrı projeler satmak yerine parsel bazında bir model için çalışıyoruz. Azerbaycan'dan sonra Özbekistan'la tarım bakanlığımız anlaşma imzaladı. Özbekistan'da tarım sigortası birliği kurma çalışmaları başlatılmış olacak. Tarım verisinin işlenmesini önemsiyoruz. Biz verileri yapay zekayla işleyerek çiftçinin ihtiyaçlarını daha iyi tespit edeceğiz" dedi.
ÜRETİCİ DESTEĞİ 785 MİLYON EUROYA ÇIKTI
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Başkanı Dr. Ahmet Abdullah Antalyalı da, zirve kapsamında çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Yaptıkları çalışmaların kırsal alanda ekonominin çeşitlendirilmesini desteklediğini belirten Antalyalı, projelerini şöyle anlattı: "Üretimde sürdürülebilirlik ve verimliliğin artırılmasına özen gösteriyoruz. Dijitalleşme önceliklerimiz arasında yer alırken, iklim değişikliği ve onların etkilerinin azaltılması, çevre ve doğal kaynakların artırılması için çalışıyoruz. Ülkemizde köylerden şehir merkezlerine doğudan batıya, büyük şehirlere ciddi bir göç var. Kurum olarak yaptığımız bu çalışmalarla insanları doğdukları yerde doyar hale getirmeye çalışıyoruz. 2011'den bugüne 25 bin proje uyguladık. 1.8 milyar euroluk hibe desteği verdik. 3.5 milyar euroluk yatırım yaptık. Devletimiz 265 bin kişiye iş imkânı sağladı. Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye aktarmış olduğu mali yardımları 42 ilde uyguladık. Brüksel'den geliyoruz. Programımızı 81 ilde 2024'ün ilk çeyreğinde yetiştireceğiz. Ayrıca desteklerimizi 785 milyon euroya çıkarmış durumdayız. İstanbul da bu destekten yararlanacak. Bu yatırımlarda öncelikle inşaat işleri, makine alımı, hizmet alımını da destekliyoruz. Danışmanlık bedelini de karşılıyoruz. Yüzde 75'e kadar hibe desteği veriyoruz. Bu yatırımlarda ciddi bir vergi muafiyeti var. Birincil üretimi destekliyoruz. Süt, besi, kanatlı hayvancılığı destekliyoruz. Gıda sanayisini destekliyoruz. Çiftlik faaliyetleri hakkında çok farklı desteklerimiz var. Hayvancılık yatırımlarında şu anda 150 büyükbaşa kadar süt ineğinde, 800 küçükbaşa kadar da koyunlarda yüzde 60-70 hibe desteği veriyoruz. 40 yaş altı gençlere de yüzde 5 ilave desteğimiz var. 500 bin euroya kadar destek veriyoruz. Ülke genelinde bugüne kadar kesimhaneleri destekledik. Yaptığımız işlemlerle modernizasyonu artırıyoruz. Çiftlik faaliyetlerimizin çeşitlendirilmesini önemsiyoruz. Arıcılıkta aklınıza gelecek her şeyi destekliyoruz, kovan yapımını dahi destekliyoruz. 6.500'e yakın kadın girişimcimiz var, bunlar 50 bine yakın istihdam sağladılar. Özellikle biz burada AB standartlarında üretim yapıyoruz."