BP'nin Akaryakıt Bölümü'nün Genel Müdürü Murat Günem İstanbul'da hızla artan emlak değerleri nedeniyle şehir merkezinde 10 - 15 yıl sonrasında akaryakıt istasyonu kalmayacağını söyledi. Kira kontratlarının 5 yıl ile sınırlanması nedeniyle ana şirketlerin bu istasyonları satın alma konusunda konuşan Günem, "Ben bir satın alma olacağını düşünmüyorum. Çünkü emlak değerleri bir hayli artmış bulunuyor. Dolayısıyla bu değerlere pompadaki kar marjıyla ulaşmak giderek zorlaşıyor. Dolayısıyla bu istasyonlar şehir dışına çıkmak zorunda kalacaklar. Belki de Eminönü'nden Maslak'a kadar istasyon bulunamayacak" diye konuştu. Türkiye'de akaryakıt fiyatlarında şirketlere ve bayilere malana kar marjlarının diğer ülkelere göre yüksek olduğunu belirten Günem, "Ama bizde başka unsurlar devreye giriyor. Öncelikle vergi peşin olarak alınıyor. Dolayısıyla bunun bir finansman maliyeti var. Ayırca ithalat konusundaki avantajları gerektiğinde değerlendiremiyoruz çünkü ithal edilen bir mal 20 gün sonra piyasaya verilebiliyor. O arada da fiylat düşüp artabiliyor. Dolayısıyla akaryakıt dağıtım şirketinin üzerinde büyük riskler bulunuyor" dedi. Sektörün 50 - 60 milyar dolarlık bir parayı yönettiğini de ifade eden Günem, "Ancak biz banka veya finans kuruluşu değiliz, bu para ile uğraşmak bizim işimiz değil" dedi.
TAVAN FİYAT MERKEZİ GÜLDÜRDÜ
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) tavan fiyat uygulaması ile ilgili olarak, BP'nin İngiltere'de bulunan merkez ofisindeki yönetim kadrolarının nasıl tepki verdiği sorusunu da yanıtlayan Günem "Gülümseterek, şaşkınlıkla karşılamalarına neden oldu. Zaten daha sonra beklenildiği gibi sürecin vergi artışı ile sonuçlandı ve olayın nedeni anlaşıldı" dedi. Günem, BP'nin yıllardır Türkiye'de bulunan büyük firma imajı sayesinde, tavan fiyat uygulamasının, merkez ofisin burada bulunma kararlılığını asla etkilemediğini belirtti. Uygulamanın zamanında bittiğini belirten Günem, "Tavan fiyat devam etseydi BP olarak biz 50-100 milyon dolar zarar yazar, geçerdik. Ama olan istasyon sahiplerine olurdu" dedi.