Türkiye' de son dönemde moda haline gelen 'kil' doğal kozmetik pazarında savaş çıkardı. Saç ve cilde iyi gelen ve mineral zenginlik açısından en değerli maden olarak bilinen kil, maske, krem ve şampuan gibi ürünlerde kullanılmaya başlanınca kozmetik şirketleri arasındaki rekabet arttı. Altı yıl önce Sivaslı girişimci Ünal Karaca'nın Dermokil markasıyla kili endüstriyel ürün haline getiren girişimi, yabancı markalar tarafından yakın takibe alındı. Merdiven altı üreticilerin yanı sıra Türkiye'de faaliyet gösteren dev şirketler de kil içerikli ürünlerini pazara sokmaya başladı. Üreticilere işlenmiş kil satan aracı şirket sayısı da arttı.
100 MİLYON DOLARLIK PAZAR
Türkiye'de kozmetik şirketlerinin kili en çok kullandığı ürün yüz maskesi. Sadece bu ürün grubunda 50 milyon dolarlık bir pazar oluştuğunu söyleyen Dermokil Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Karaca, "Dermokil olarak bizim de en çok sattığımız ürün maske. Bizden sonra özellikle bu grupta 20'ye yakın merdiven altı marka çıktı. Bir sektör oluştu. Global markalar da kil içerikli ürünleriyle Türkiye'ye giriş yapmaya başladı" dedi. Pazarda Garnier, Nivea, Avon, Oriflame gibi birçok markanın kil içerikli maskesi var. Kozmetik devi Loreal'in de yeni bir maskeyle pazara gireceği belirtiliyor. Global oyuncuların yanı sıra TV'lerde tele-marketing kanalıyla da kil içerikli ürün satışı olduğunu söyleyen şirket yöneticileri, her ürüne güven duyulmaması gerektiğini belirtiyor. Maske dışında şampuan ve cilt bakım ürünleri dahil edildiğinde toplam pazarın 100 milyon dolara ulaştı.
Pazar yüzde 10 büyüyor
Türkiye'de 2 milyar dolarlık kozmetik pazarının yüzde 10'unu kapsayan doğal kozmetik, her yıl yüzde 10 büyüyor. Doğal kozmetiğin en popüler maddesi kille ilgili Ünal Karaca'nın dikkat çektiği bir başka unsur kilin Türkiye ekonomisine olan katkısı. Karaca, yatırım öncesi 2 yıl süren Ar-Ge çalışması yaptıklarını belirterek, "Mineralojik özellik ve kozmetik kullanıma uygunluk olarak yaptığımız araştırmada gördük ki Türkiye'nin toprağı dünyada en verimli killere sahip. Öne çıkan yerlerse Balıkesir, Tokat, Sivas ve Bilecik" dedi.
Patent konusuna dikkat!
Yerli üreticilerin global devlerin kil içerikli ürünlerini piyasaya sokmasıyla ilgili sıkıntıları büyük. "Kili önce biz pazara soktuk" diyen yerli üretici, global şirketlerin dev reklam bütçesiyle rekabet edemiyor. Yerli üreticilerin pazarda ürünleri korumak için patent konusuna önem vermeleri gerektiğini söyleyen Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, "Böylesine büyük bir pazarda faaliyet gösteren küresel üreticiler rekabet güçlerini koruyabilmek için, AR-GE çalışmaları sonucunda geliştirdikleri yeni ürünlerini patent ile koruma altına alıyor" dedi.
Aracı şirketler türedi
Türkiye'de 2 milyar dolarlık kozmetik pazarının yüzde 10'unu kapsayan doğal kozmetik, her yıl yüzde 10 büyüyor. Doğal kozmetiğin en popüler maddesi kille ilgili Ünal Karaca'nın dikkat çektiği bir başka unsur kilin Türkiye ekonomisine olan katkısı. Karaca, yatırım öncesi 2 yıl süren Ar-Ge çalışması yaptıklarını belirterek, "Mineralojik özellik ve kozmetik kullanıma uygunluk olarak yaptığımız araştırmada gördük ki Türkiye'nin toprağı dünyada en verimli killere sahip. Öne çıkan yerlerse Balıkesir, Tokat, Sivas ve Bilecik" dedi. Türkiye'de kullanılan kil miktarı her geçen gün artıyor. Büyük ölçekte üretim yapan bir şirket yılda ortalama 120 ton işlenmiş kil kullanıyor. Üreticiler kili doğadan kendileri topladıkları gibi, maden ruhsatı olan kişilerin ruhsatlarını satın alarak da temin edebiliyor. Üreticiler, kil kullanımının patlamasından sonra kendilerine işlenmiş kil satan çok sayıda şirketin ortaya çıktığını söyledi.
İnsanlık tarihi kadar eski
Kozmetik üreticileri tarafından yeni keşfedilen kil, insanlık tarihinin şekillendiği Mezapotamya, Nil nehri çevresi, Arabistan yarım adası gibi bölgelerde antik çağlardan bugüne kadar güzellik ve cilt bakımında kullanılan bir madde. Kille temizlenen saçlar, saç dökülmelerine karşı korunmuş oluyor. Kil ölü derinin vücuttan uzaklaştırılmasını da sağlıyor.