Aig Sigorta Genel Müdürü Süleyman Sağıroğlu, AIG'nin Çevre Kirliliği Sigortası ile iş ortaklarının ihtiyaçlarını karşıladığını söyledi. AIG Sigorta'nın 2014 itibarıyla ticari sigortalar bünyesinde Çevre Kirliliği Sigortaları departmanını kurarak bu alanda büyümeyi sürdürdüğünü belirten Sağıroğlu, daha çok iş ortağına ulaşmayı hedeflediklerini ifade etti. Sağıroğlu, çevre kirliliği sigortaları zorunlu olmamasına rağmen, firmaların çevreye verdiği hasarlardan ötürü sorumlu olduklarının altını çizdi. 2872 no'lu kanunla belirtilen "Kirleten Öder" prensibi sonucunda firmaların ciddi anlamda mali yaptırımlar ile karşılaştığını belirten Sağıroğlu, çevre kirliliği sigortasının ülkemizde yaygınlaşmasını sağlayacak önemli adımlardan bir tanesi olduğunu vurguladı. Bazı sorumluluk ve yangın poliçelerinin çevre kirliliği teminatı içerdiğini söyleyen Sağıroğlu, bu poliçeleri sigortalıların ihtiyaçlarını limit olarak karşılayamadığı gibi sadece ani ve kazaen oluşan hasarlara teminat verdiği için, tedrici kirlenme gibi maliyeti yüksek hasarların otomatik olarak kapsam dışında kaldığına dikkat çekti. Piyasada yanlış bilinen bir hususa dikkat çeken Sağıroğlu, "Tehlikeli Madde ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası'nda gerek ani ve kazaen kirlenme, gerekse tedrici kirlenme teminatı bulunmaz ve firmalara yüksek maliyet yükleyebilecek olan temizleme masrafları da kapsam dışındadır" dedi.
BİLİNÇLİ VE ERKEN MÜDAHALE ÖNEMLİ
Yüklenicilerin
ve servis sağlayıcılarının faaliyetleri sırasında oluşabilecek çevre kirliliği risklerine değinen Sağıroğlu, AIG'nin bu riskler için teminat sağlayan ayrı bir poliçesinin olduğunu söyledi. Çevre hasarlarında erken ve bilinçli müdahalenin önemini vurgulayan Sağıroğlu, doğru aksiyonların doğru zamanda alınması gerektiğinin altını çizdi. Sağıroğlu, çevre sigortalarının yaygınlaşması durumunda tüm paydaşların fayda göreceğini söyledi.