Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK), "Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2013" verilerini yayımladı. Buna göre, geçen yıl en yoksul yüzde 20 ile en zengin yüzde 20 arasındaki gelir farkı 7.7 kat olarak hesaplandı. Bu fark, bir önceki yıl 8 kat olmuştu. Geçen yıl, en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik son gruptakiler, toplam gelirden yüzde 46.6 pay alırken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 6.1 oldu.
GELİR 29 BİN 479 LİRA
Türkiye'de hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 29 bin 479 lira olurken, ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri 13 bin 250 lira olarak hesaplandı. İstanbul bölgesi 18 bin 248 lira ile ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge durumunda iken, burayı 16 bin 294 lira ortalama gelirle Batı Anadolu izledi. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 6 bin 920 lira ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu. Maaş-ücret gelirleri yüzde 48.3'lük oranla toplam gelir içerisinde en fazla paya sahip oldu. Bunu yüzde 19.7 ile sosyal transferler ve 19.6'la müteşebbis gelirleri izledi. Sosyal transferlerin yüzde 92'sini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu. Bunların toplam gelirdeki payı yüzde 18.2 iken, diğer sosyal transferlerin payı 1.5 olarak belirlendi. Müteşebbis gelirlerinin ise yüzde 67.3'ü tarım-dışı gelirlerden oluştu. 2012'de sürekli yoksulluk riski altında olanların oranı yüzde 16 iken, 2013'te bu oran yüzde 13 olarak hesaplandı.