Benim hayatta hiç hakiki amcam olmadı… Bildiğim tek amca Amerikan sinemasının alametifarikası
Oscar amca! Evet bu yılın Oscar adayları geçen hafta açıklandı ve ödüller her zamanki gibi görkemli bir törenle
24 Şubat'ta sahiplerini bulacak. Ben de bu vesileyle küçük Oscar
notlarım ve duygularımı aktarmak istedim sizlere:
Oscar'a
"amca" deyişimiz boşuna değil… "Oscar amca" tabiri, Amerikan Film Akademisi'nin
kütüphanecisi ve eski yöneticisi Margaret Herrick'in ödül heykelciğini Oscar
amcasına benzetmesi ve bunun bir gazetecinin kulağına çalınmasıyla başlamış dillerden dillere dolaşmaya… Ve
1934'de Katharine Hepburn'un ödülü kazanmasıyla ilgili
gazete haberinde ilk kez
yazılı olarak "Oscar Amca" ifadesi kullanılmış;
1939'da da Akademi tarafından ödül ismi resmen "Oscar" olarak kabul edilmiş…
Oscar törenleri
1972'de ilk kez televizyondan
canlı yayınlanmış.
Tören bugüne dek üç kez ertelenmiş:
1938'de Los Angeles'ta meydana gelen
sel felaketi,
1968'de suikasta kurban giden
Martin Luther King'in cenazesi ve
1981'de ABD Başkanı Ronald
Reagan'a suikast girişimi nedeniyle…
Evet, biliyorum Oscar da tıpkı bizim Eurovision şarkı yarışmalarımız gibi
siyasi ya da popülist yaklaşımlarıyla çok tartışılan bir ödüllendirme… Ama yine de tıpkı Eurovision gibi,
alışmışız ve sevmişiz bir kere… Hatta artık törenlerin bizden de
canlı yayınlanıyor olmasıyla, tam bir seyirlik eğlence! Hem şovlar müthiş, hem heyecan var; mesela sabaha kadar kendi Oscar
totonuzu oynayarak, yanına da yiyecek içek takviyesiyle süper bir
ev aktivitesi yaratabilirsiniz… Ama bence
en önemlisi - ki bunu bir sinema aşığı olarak söylerken tüm
sinemaseverlerin de aslında siyasi vs eleştirilerine rağmen olaydan aynı noktada
keyif aldıklarını düşünüyorum - çok
sevdiğiniz, saydığınız, hayranlık duyduğunuz sinema insanlarını filmde
izlemenin ya da dergide okumanın ötesinde onlarla
"şimdi"yi paylaşabiliyor, aynı "anda" buluşabiliyorsunuz…
Ve tabii Oscar
konuşmaları da çok önemli… Sevdiğiniz sinemacıların hem
doğal halini görmek, hem de her biri başlı başına şova dönüşen
teşekkür mesajlarına tanık olmak… İnsanız, katarsis yumuşak karnımız! Zevk alıyoruz…
Annesine teşekkür edeniyle,
fakir geçmişinden bahsedeniyle, ödülünü
ezilmişlere adayanıyla özdeşlik kurup yine beraber duygulanıyoruz… Yani kim bilir, o gece Oscar'ı aynı zamanda
biz de alıyor ya da en azından bir şeyleri başarıp
yumruğumuzu havaya kaldırma ve
kürsüden haykırma duygusunu biz de yaşıyoruz belki de…