Gaziantep'te olgunlaşmamış buğday başağının yakılmasıyla elde edilen firiğin zahmetli yolculuğu başladı. Güneydoğu çiftçisinin önemli gelir kaynaklarından firiğin yolculuğu, günün erken saatlerinde olgunlaşmamış buğdayın kesilmesiyle başlıyor. Kesilen buğdaylar kuruması için bir süre bekletildikten sonra kümelenerek ateşe veriliyor. Firik, özellikle Avrupa ve Uzakdoğu'da potansiyel bir ihracat kalemi olarak dikkat çekiyor.
MALİYETİ YÜKSEK
İşçiler, ateş nedeniyle 50 dereceyi aşan bir ortamda ter dökmek zorunda kalıyor. Yakılan firik daha sonra bir yerde toplanarak harmanlanıyor ve makine aracılığıyla taneleri ayıklanıyor. Tarladaki süreci tamamlanan firik torbalara konularak komisyonculara, oradan da yurt içi ve yurt dışına gönderiliyor. Araban Ovası'nda üretim yapan Ali Kandallı, firiğin kilosunun bu yıl 3-3,5 liradan satışa sunulduğuna, üretim maliyetlerinin yüksek olduğuna dikkati çekti.
ÖZGÜN MUTFAKLARDA
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bayram, Anadolu, Suriye ve Kuzey Afrika ülkelerinde daha çok bilinen firiğin, son yıllarda Fransa gibi özgün ve ünlü mutfaklarda da kullanılmaya başlandığını ifade etti. Firiğin yüksek diyet life sahip bir ürün olduğunu vurgulayan Bayram, şunları kaydetti:
ZENGİN BİR BESİN
"Olgunlaşmamış buğdayın yeşil haldeyken yakılması esnasında kendine özgü bir tat oluşmaktadır. Bu da özgün yemeklerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Olgunlaşmamış buğdayda oligosakarit yani fruktozca zengin polimerler bulunmaktadır. Firik, yüksek diyet life sahip bir üründür ve bir antibesin olan fitik asit miktarı da düşüktür. Fonksiyonel gıda olarak sınıflandırılabilen firiğin, bazı çalışmalarda minerallerce yüksek olduğu tespit edilmiştir."