Efendim;
Vizontele filminde Altan Erkekli'nin televizyonu tanımlamak için sarfettiği "O, radyonun resimlisidir!" repliğini muhtemelen hâlâ hatırlıyorsunuzdur. Bu yüzden Twitter'ın geçtiğimiz perşembe kullanıma sunduğu video paylaşım uygulaması Vine'ı "O, Twitter'ın görüntülüsüdür," diyerek tanımlamakta sakınca görmüyorum. Tabii bu kısa tanımla yetinecek değilim. Yani "Nedir bu Vine?" diyorsanız, aşağıdaki satırlara göz atmanızda fayda var.
Twitter ile Vine arasındaki ağabeykardeş ilişkisi aslında geçen yıl başladı. Ekim 2012'de New Yorklu üç girişimci tarafından geliştirilen uygulamayı henüz piyasaya sürülmeden satın alan Twitter, bu süreçte Vine'ı kullanıma hazır hale getirdi.
Peki uygulama tam olarak ne işe yarıyor ve nasıl kullanılıyor? Öncelikle merak edilen soruyu yanıtlayalım: Vine'a üye olmak için Twitter hesabına sahip olmanız şart değil. E-mail adresinizle üyeliğinizi tamamlayabilirsiniz.
Vine'da metin veya fotoğraf değil, yalnızca süresi 2.5 ile 6 saniye arasında değişen videolar paylaşılıyor. Bazılarınız bu süreyi kısa bulabilir, ancak unutmayın ki Twitter kurulduğunda da pek çok kişi "Aman canım, 140 karakterle ne anlatılabilir ki?" diyordu.
Video kaydetmek için, parmağınızı ekrana basılı tutmanız gerekiyor. Parmağınızı çektiğinizde çekim duruyor. Dolayısıyla sürenizi tek parçadan ibaret bir videoyla doldurabileceğiniz gibi, montaj derdine düşmeden çok parçalı bir video da hazırlamanız da mümkün.
Uygulamanın arayüzü Instagram ile büyük benzerlik gösteriyor. Bu bakımdan uygulamanın başarısı kanıtlanmış bir modeli takip ederek kullanıcının 'uyum süresini' azalttığını söylemek mümkün.
Cep telefonu dünyasında Tout ve Viddy gibi video paylaşım seçeneği sunan başka uygulamalar da mevcut. Ancak Vine, Twitter gibi bir devin desteğine sahip olmasıyla bir adım öne çıkıyor.
Vine, şimdilik App Store'da yer alıyor. Ücretsiz uygulama yakında Android işletim sistemine de uyarlanacak.
Sonuç olarak Twitter'ın yazılı iletişimi, Instagram'ınsa fotoğrafçılığı farklı bir mecraya sürüklemesi gibi, Vine'ın da görüntülü iletişimi ve hatta bireysel haberciliği ilginç bir noktaya taşıması muhtemel. Ancak daha emekleme aşamasındayken kullanıcıların gözünden düşmek istemiyorlarsa, bir an evvel uygulamadaki sorunları (takılmalar, çökmeler vs.) ortadan kaldırmaları gerek. Vine'ın geleceğine dair beni en çok korkutan ihtimalse; uygulamanın sevgi dolu ergen çiftlerimizin birbirlerine mütemadiyen ilanıaşk ettikleri kalpli-öpücüklü bir mecraya dönüşmesi...
YENİ BİR CEPHE AÇTI
Geçtiğimiz haftalarda anlattığımız Twitter-Facebook gerginliği, Vine'ın hizmete girmesiyle yeni bir boyut kazandı. Facebook, uygulamanın yayınlanmasından birkaç saat sonra, videoların kendi kullanıcıları arasında paylaşılmasını sağlayan entegrasyon özelliğini durdurdu. Hatırlayacaksınız geçen temmuzda Twitter, Instagram ile entegrasyonunu sonlandırmış, aralıktaysa Facebook'un sahibi olduğu Instagram, fotoğraflarının Twitter'da yayınlanmasını sağlayan özelliğini iptal etmişti.