Destek Menkul Değerler açıklamasında geçen hafta piyasalarda yaşanan gelişmelere ve haftanın beklentilerine ilişkin görüşlerine yer verilen Tufan, "Brüksel'de yaşanan patlamalar, iç tarafta ise Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı kararları ve yeni dönem Merkez Bankası Başkanı'nın kim olacağına dair konuşulan isimler ve tabii ki bazı önemli Fed başkanlarından gelen şahin tonda mesajlar geçtiğimiz hafta öne çıkan gelişmeler oldu" değerlendirmesinde bulundu.
Tufan, hafta genelinde güçlü doların altında satışlar getirirken, doların bir çok para birimi karşısında değer kazanımı sağladığını hatırlatarak, "Öncelikle Brüksel'de yaşanan terör olaylarının ardından Avrupa borsaları ilk anda hızla düşerken gün içerisinde ve haftanın geri kalanında toparlanarak sınırlı kayıplarla kapattı ve hatta petrol fiyatlarında yaşanan yukarı yönlü hareketler bazı Avrupa borsalarının primli kapatmasını sağladı" ifadelerini kullandı.
BIST100'ün geçen hafta genelinde kayıplar yaşamasının en önemli nedeninin Brüksel'de yaşanan terör saldırılarından ziyade bankacılık sektöründe görülen düşüşler olduğunu dile getiren Tufan, şunları kaydetti:
"Bankacılık sektörünün endeks üzerindeki ağırlığının yüzde 40 seviyelerine yakın olmasından dolayı bu sektörde yaşanan her gelişme borsa geneline olumlu ya da olumsuz olarak yansımaktadır. Perşembe günü TCMB gerçekleştirdiği PPK toplantısında faiz koridorunun üst bandı olan gecelik borç verme faizini yüzde 10,75'ten yüzde 10,50'ye indirirken, haftalık repo faizi ve gecelik borçlanma faizini sırasıyla yüzde 7,50 ve yüzde 7,25'te sabit tuttu.
TCMB küresel oynaklıklardaki düşüşe bağlı olarak geniş faiz koridoru ihtiyacının azalmaya başladığını görerek sadeleştirme yönünde ölçülü bir adım attı. Üst bant indiriminin 25 baz puanda sınırlı tutulmasının nedeni olarak da çekirdek enflasyonun hala daha istenen düzeye çekilememesi ve bu oranın sınırlı bir iyileşme göstermemesini neden gösterdi. TCMB şu an yaklaşık yüzde 8,92 seviyesinde olan ortalama fonlama maliyetini kademeli olarak yüzde 7,5 politika faiz oranına çeken hamleler yapmadığı sürece bu hamleleri parasal sadeleştirme adımları olarak değerlendirmek güç olacaktır. Bu hamle ilerleyen dönemlerde olası faiz indirimlerinin kapısını açması kapsamında sembolik bir önem taşıdığını düşünüyorum."
"BU PPK'DAN FAİZ İNDİRİMİ BEKLEMİYORDUM"
"Merkez Bankasının daha önce almış olduğu kararlar ve faiz indirmek için hangi koşulların oluşması gerektiği yönündeki açıklamalarını dikkate aldığımda bu PPK'dan faiz indirimi konusunda herhangi bir adım beklemiyordum" diyen Tufan, Merkez Bankası'nın asıl baktığı göstergelerin manşet enflasyon ve çekirdek enflasyon olduğunu bildirdi.
Manşet enflasyonun son ayda yönünü aşağıya çevirmeyi başardığını, ancak çekirdek enflasyonun hız kesmiş olsa da yükselmeyi ve manşet enflasyonun üzerinde seyretmeyi sürdürdüğünü belirten Tufan, şu açıklamalarda bulundu:
"Merkezin almış olduğu kararın TL varlıklarına etkisi sınırlı kaldı. BIST100 geçtiğimiz hafta bankacılık endeksi öncülüğünde yaşamış olduğu değer kayıplarını PPK sonrası telafi etti ve kritik 80 bin seviyesi üzerinde tutunmayı başararak, 81 bin 356 puandan haftayı kapattı.
Mart ayı özellikle TL varlıkları açısından oldukça pozitif geçiyor ve bunda tabii ki etkili olan gelişmeler merkez bankalarının genişlemeci yönde atmış olduğu adımlar, Fed'in mart ayı toplantısında faiz artışı yönünde hamle yapmaması, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere rahatlama getirmesi ve petrol fiyatlarının korkulan seviyelerden hızla toparlanması olarak gösterilebilir. Ancak mart ayından sonra piyasalardan Fed öncülüğünde yaşanan iyimser hava uzun sürmeyebilir. Geçtiğimiz haftanın genelinde bazı önemli Fed üyelerinin yıl içerisinde yapılacak faiz artışlarını sıcak tutan mesajları doların yeniden küresel ölçekte değer kazanımlarına başlayabileceğini ifade ediyor."
"İSTİHDAMIN 205 BİN KİŞİ ARTIŞ GÖSTERMESİ BEKLENİYOR"
Tufan, bu hafta Amerika'dan çok önemli veriler geleceğini belirterek, bu verilerin beklentileri karşılaması durumunda Fed'in nisan ayı ve daha sonraki aylarda yapılacak toplantılarında faiz artış ihtimallerini artıracağını kaydetti. Böyle bir senaryonun, ay genelinde TL varlıklarında yaşanan bahar havasını bir miktar sınırlayabileceğine işaret eden Tufan, şu ifadeleri kullandı:
"Nisan ayının ilk gününü piyasalar tarım dışı istihdam verisiyle karşılayacak. İstihdamın 205 bin kişi artış göstermesi bekleniyor. Beklentilere yakın veya beklentilerin üzerinde veri gelmesi halinde doların güçlendiğini görebiliriz. İstihdam rakamlarının yanı sıra ücret artışı piyasaların yakından takip edeceği gelişmelerin başında geliyor. İstihdam rakamları beklenenden zayıf gelse bile ücret artışının beklentilerin üstünde artış göstermesi nisan ayında Fed'in faiz artışına yöneleceği ihtimalini masada tutacaktır.
BIST 100 endeksinin teknik görüntüsüne baktığımızda ise daha öncesinde önemli direnç olan 80 bin seviyesi destek olarak takip edilebilir. Bu seviyenin üzerinde hareketler gerçekleşmesi halinde yükselişler yeniden 82 bin-83 bin 500 direnç aralığına devam edebilir. 85 bin seviyesi ise güçlü direnç olarak ön plana çıkabilir."
Dolar/TL'nin 2,8450 seviyesinde önemli bir destek oluşturduğunu ifade eden Tufan, bu seviyeden itibaren başlayan yükselen trendin etkisinin devam ettiğini bildirdi. Tufan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu seviyenin üzerindeki hareketler yükselişleri 2,90 direncine taşıyabilir. Ancak, alımların hızlanabilmesi için bu seviyenin aşılması önemli olabilecektir. 2,9000 direncinin aşılması halinde 2,9300 seviyesi gündeme gelebilir.
Ons altın fiyatı güçlenen doların etkisiyle son 1 ayın en düşük seviyelerine geriledi. ABD'den açıklanacak olan veriler altın fiyatlarının yeni bir yön bulmasında etkili olabilecektir. Ons altın fiyatları için 1200 seviyesi güçlü destek olarak takip edilebilir. Bu seviyenin aşağı yönlü geçilmesi halinde geri çekilmeler hızlanabilir. Direnç olarak 1.230 seviyesi takip edilebilir."
