Toplantının ev sahibi Türk Standardları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin ise "Türkiye gibi ekonomik büyümesini dünya ticaretinden daha fazla pay almaya dayandıran ülkelerin, bu amaçlarına ulaşabilmek için standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanlarında etkin bir güce kavuşması gerekiyor" diye konuştu. Büyükdede, toplantıda yaptığı konuşmada, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin hızlı yaşandığı bir süreçten geçildiğine işaret etti. Standartların küresel ticarette büyük önem taşıdığını ve ticaretin ortak dili olduğunu belirten Büyükdede, küresel rekabette standardizasyon faaliyetlerine katılımın önemli olduğunu söyledi.
SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYORUZ
Büyükdede, standardizasyon faaliyetlerini aktif takip etmeyen ülkelerin, piyasa şartlarındaki rekabette yerini büyük oranda kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını dile getirdi. Gelişmiş ülkelerin ticarette bir adım önde olmasının nedeninin standartlara uyan değil bunları belirleyen konumda yer almaları olduğunu vurgulayan Büyükdede, "2023 hedefleri doğrultusunda dünyadaki ilk 10 ekonominin içinde yer almayı planlayan Türkiye'nin standartlara uyan değil bu standartların hazırlanması aşamasında söz sahibi ülkelerden biri olması hızla önem kazanmaktadır." diye konuştu.
30 AY SÜRECEK
Şahin de ticaretin birinci şartı olan standartların hayatın her alanını kapsadığını söyledi. Şahin, standartları belirleyen ülke hedefi doğrultusunda TSE olarak yeni bir adım attıklarını bildirdi. AB Türkiye Delegasyonu, Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi ve Enstitünün iş birliğinde, uluslararası standardizasyon çalışmalarına Türkiye'den katılımı artırmak amacıyla bilişim altyapısını iyileştirmeye ve farkındalığı artırmaya yönelik bir proje üzerinde çalıştıklarını dile getiren Şahin, "Bu adım için yaklaşık 2,2 milyon euro bütçeli ve 30 ay süreli Standardizasyon Sisteminin Geliştirilmesi ve Farkındalığın Artırılması Projesi'ni başlattık. Yoğun bir hazırlık süreci sonrasında yükleniciyle sözleşmenin imzalanmasıyla fiilen başlayan bu projemiz tüm bileşenleriyle ülkemizde standardizasyona katılımı sağlamak hedefine güdümlüdür" dedi.
TÜRKİYE AB UYUMLU HALE GELECEK
AB Türkiye Delegasyonu Büyükelçi Müsteşarı Gabriel Munuera Vinals ise yaptığı konuşmada Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacminin büyüklüğüne değinerek, projenin AB ve Türkiye standardizasyon süreçlerinin uyumlu hale getirilmesine büyük katkı sağlayacağını vurguladı. Bu bağlamda Türk Standardları Enstitüsü'nün teknolojik gelişime ve dijital dönüşüme liderlik ettiğini belirten Vinals, bu çalışmaların ticareti kolaylaştıracağını ve işletmelerin küresel ve bölgesel rekabet ortamında önemli avantajlar elde edeceğini söyledi.
TEŞVİKLER DEĞERLENDİRİLECEK
Dijital dönüşümün kendisini hissettirdiği bir ortamda standardizasyon faaliyetlerine katılımı ve takip etmeyi kolaylaştıracak altyapı oluşturmanın ihtiyaç haline geldiğini ifade eden Büyükdede, söz konusu altyapıyla paydaşların birbirleriyle müzakeresinin ve verilere rahat ulaşılabilmesinin sağlanacağını bildirdi. Büyükdede, bakanlık olarak projenin hem destekçisi hem de takipçisi olacaklarını belirtti. Büyükdede, şunları kaydetti: "Ülke görüşümüzün Uluslararası Teknik Komite masalarında müzakere edilmek üzere toplantılara katılım sağlanması elzem. Bu amaçla aynı Ar-Ge faaliyetlerine verilen destek gibi Ar-Ge sonucu ticarileşmenin yolu olan standardizasyona da destek verilmesi değerlendirilecek. Uluslararası toplantılara ülkemiz adına katılan sanayicimizin, KOBİ'lerin ulaşım ve konaklama giderlerine dair bir teşviki değerlendirmeye alacağız. Bakanlık olarak üretimi, Ticaret Bakanlığı ile ihracatı ve ekonomiyi ön planda tutan çalışmaları ülkemizin diğer organlarıyla yürütmekteyiz."
HEDEF PAZARLARA GİREBİLMENİN ANAHTARI
Şahin de ticaretin birinci şartı olan standartların hayatın her alanını kapsadığını söyledi. Şahin, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) raporlarına göre dünya ticaretinin yüzde 80'inden fazlasının doğrudan standartlardan ve teknik düzenlemelerden etkilendiğini bildirdi. Gelişmiş ülkelerin, standartların belirlenmesinde etkin rol alarak dünya ticaretini kendi lehlerine değiştirdiğini dile getiren Şahin, bu ülkelerin belirledikleri şartlarla gelişmekte olan ülkeleri oyun dışı bıraktığını ifade etti. Türkiye gibi ekonomik büyümesini dünya ticaretinden daha fazla pay almaya dayandıran ülkelerin bu amaca ulaşabilmek için standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanlarında etkin bir güce kavuşması gerektiğine dikkati çeken Şahin, hedef pazarlara engelsiz girilebilmenin anahtarının standardizasyon ve uygunluk değerlendirmede olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE'NİN STANDARTLARI GÜÇLÜ
Vinals de Türkiye'nin Avrupa'daki standartların birçoğuna sahip olduğunu söyledi. Bu alanda TSE'nin önemli rolü olduğuna işaret eden Vinals, "Türkiye'nin güçlü standartları bulunuyor. TSE ile çalışmalarımız devam edecek." ifadesini kullandı. Vinals, AB'nin bir eylem planı geliştirerek, standartların işlediği tek bir pazar oluşturulması için çalışmaya başladığını bildirdi.