Varank, Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği (SAHA İSTANBUL) 3. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, derneğin, Türkiye için son derece önemli bir misyonu yerine getirdiğini vurguladı.
SAHA İSTANBUL'un kümelenme modeliyle sadece savunma sanayisi için değil, sanayinin tüm alanları için de öncü ve örnek bir yapılanmayı ortaya koyduğunu aktaran Varank, "Özellikle stratejik önem arz eden, yüksek katma değerli ürünlerin üretiminde üstlenmiş olduğunuz kilit rolü, ben takdire şayan buluyorum." diye konuştu.
Varank, Türkiye'nin hem bölgesinde hem de dünya ölçeğinde gücünü ve ehemmiyetini her geçen gün artıran bir ülke olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyaset sahnesinde ülkemizi güçlü kılan en önemli enstrümanlardan birisi de hiç şüphesiz savunma sanayinde ortaya koyduğumuz başarılardır. Bunun için savunma sanayisi, bir devlet politikası olarak üzerine titrediğimiz, stratejik sektörlerin başında gelmektedir; deyim yerindeyse, göz bebeğimizdir. Türkiye bugün; kendi uydusunu, insansız hava aracını, eğitim uçağını, helikopterini, piyade tüfeğini, zırhlı araçlarını, füze ve roket sistemlerini, muharebe gemisini üretecek seviyelere gelmiştir.
Türk savunma sanayisinin ürettiği üstün nitelikli ürünlerin, uluslararası fuar ve projelerde büyük ilgi görüyor olması bizleri gururlandırmaktadır. Dünyanın en büyük savunma sanayi firmalarının arasına, her geçen yıl daha fazla sayıda Türk firmasının giriyor olması bizleri yüreklendirmektedir."
"BAŞLI BAŞINA BİR BAŞARI HİKAYESİ"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, milli teknoloji hamlesini gerc¸ekles¸tirmek ic¸in gerekli olan altyapının bu¨yu¨k o¨lc¸u¨de kurulduğunu belirterek, "Tu¨rkiye, 206 u¨niversite, bin 400'u¨n u¨zerinde Ar-Ge ve tasarım merkezi, 83 Teknopark, 153 bin Ar-Ge personeli, 112 bin aras¸tırmacı ile gu¨c¸lu¨ bir altyapıya sahiptir." şeklinde konuştu.
2023 hedefleri doğrultusunda, savunma sanayisinde satış gelirlerinin iç ve dış pazarda güçlü bir artış gösterdiğini dile getiren Varank, şunları kaydetti:
"2013-2018 yıllarında 5 yıllık periyoda baktığımızda yıllık büyüme hızımız yüzde 9,4'tür. Dünya savunma harcamaları ile karşılaştırıldığında, bu bile başlı başına bir başarı hikayesidir. İstikrarlı bir savunma sanayi, birçok paydaşın bir araya gelmesiyle, güçlerini, enerjilerini ve teknolojilerini birleştirmesiyle; yani ancak ve ancak iş birliği ile mümkün olabilir.
SAHA İSTANBUL savunma, havacılık ve uzay kümelenmesinin başarısının altında yatan da işte bu iş birliği kültürü ve kararlılıktır. SAHA İSTANBUL kümelenmesinin kıymetli paydaşları, sizlerin çalışmaları sayesinde birçok ürün yerli ve milli olarak üretilmeye, hatta ihraç edilmeye başladı."
Varank, üniversitelerin bilgi ve teknoloji birikiminin bu kümelenmeye dâhil edilerek, üniversite-sanayi iş birliğinin somutlaştırılmasının önemine değinerek, şu bilgileri verdi:
"TÜBİTAK SAYEM Programı'nın 1. faz çağrısında kabul edilen, lazer hava savunma sistemleri, hava araçları için iklimlendirme sistemleri, havacılık uygulamaları için katmanlı imalatta kullanılabilecek nikel metal toz geliştirilmesi, uydu haberleşme terminal sistemleri ve nano partikül takviyeli kompozit malzeme üretimi projeleri bu iş birliğinin ilk meyvelerindendir.
Her biri, yüksek teknoloji odaklı ve kritik teknolojiler içeren bu projelerin sanayicilerimiz, TÜBİTAK enstitülerimiz ve üniversitelerimizin ortak katkılarıyla başarıyla tamamlanacağına yürekten inanıyorum. Sizlerin ortaya koyduğu bu örnek modeli, sanayinin tüm alanlarında yaygınlaştırmayı, iş dünyamızın her alanına yaymayı hedefliyoruz."
"1 MİLYON LİRAYA KADAR DESTEK VERİYORUZ"
Mustafa Varank, bakanlık olarak KOBİ'lere yönelik gerçekleştirdikleri programları anlatarak, "Rekor bir sayıyla bin 742 başvuru aldığımız KOBİGEL Destek Programımızla işletmelerimize 300 bin lirası hibe olmak üzere 1 milyon liraya kadar destek veriyoruz. Böylece teknoloji geliştiricisi kobilerle, üretimde teknoloji uygulayacısı kobileri bir araya getiriyoruz." şeklinde konuştu.
Uçtan uca yerlileştirme programında da son noktaya geldiklerine işaret eden Varank, bu programı dizayn ederken de merkeze şirketlerin birbirleriyle eş güdümlü çalışmasını koyduklarını dile getirdi.
Varank, bu programla ülkedeki cari açık sorununa kalıcı bir çözüm getirip, dışa bağımlı olunan birçok kritik üründe yerli üretime geçmeyi planladıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Program kapsamında diğer bakanlıklarla da uyum içinde çalışarak, bu ürünleri Ar-Ge aşamasından ticarileşmeye, hatta ihracat aşamasına kadar takip edip destekleyecek, her aşamada sanayicilerimizin yanında olacağız. Tüm bu programlarla uzun dönemli iş birlikteliklerinin kurulmasını ve ortaya çıkacak sinerji ile yüksek katma değerli ürün üretimimizin hızlanmasını hedefliyoruz."
Kırıkkale'de kurdukları Silah İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde yatırımcılara yer tahsisi aşamasına gelindiğine işaret eden Varank, "Ankara'da Savunma Sanayi Başkanlığı liderliğinde yürüttüğümüz uzay ve havacılık ihtisas organize sanayi bölgesinde altyapı çalışmaları hızla devam ediyor. En son bir özel sektör firmamız için karasu münferit yatırım yerini ilan ettik ve temel atma törenini gerçekleştirdik." diye konuştu.
Varank, burada kurulacak entegre tesise; raylı sistemler, zırhlı taşıtlar, muhtelif kara araçları, savunma sanayi sistemleri, dizel motorlar ve alt sistemlerinin üretimine dönük proje bazlı teşvikler verdiklerini anlattı.
"GÜÇLÜ KALMAK BİZİM İÇİN MECBURİYETTİR"
Bakan Varank, ülke olarak, savunma sanayisinde "yerli ve milli üretimin" vazgeçilmez önemde olduğunu, birçok vesileyle yaşayarak öğrendiklerini belirterek, "Kahraman güvenlik güçlerimizin gerek yurt içinde, gerek yurt dışında yürüttüğü birçok başarılı operasyonda bir kez daha gördük ki; kendi yerli ve milli gücümüzle aşamayacağımız hiçbir engel yoktur." diye konuştu.
Türkiye'nin açıktan ya da kapalı, birçok kısıtlamanın, ekonomik saldırının ve tehditlerin hedefinde bulunduğuna dikkati çeken Varank, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu nedenle, her zamankinden çok daha güçlü olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Yüzlerce yıllık tecrübemizle biliyoruz ki; bu kadim coğrafyada, güçlü kalmak bizim için bir tercih değil, mecburiyettir. Bu da demektir ki, gerek savunma sanayindeki çalışmalarımız gerek milli teknoloji hamlesiyle başlayan millileşme gayretimiz; kesintisiz ve güçlenerek devam etmelidir ve edecektir.
İşte bu millileşme gayretinde en önemli paydaşlarımızdan biri de SAHA İSTANBUL'dur. Sizler yaptığınız işlerle ülkemizin gücüne güç katıyorsunuz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak sonuna kadar arkanızdayız ve işlerinizi kolaylaştırmak için elimizden gelen bütün desteği vereceğiz."
