Küresel rüzgar enerjisinin artışında, hükümetlerin temiz enerji politikalarına katkısı, rüzgar sektörlerinin destekleme mekanizmalarının devam etmesi beklentisi ve büyük kapasiteli yarışmaların itici güç olduğu belirtiliyor.
Küresel kapasite artışında önceki yıllarda olduğu gibi, Çin ve ABD başı çekerken, bunu Avrupa, Latin Amerika ve Afrika takip edecek.
Deniz üstü (offshore) rüzgar enerjisi kurulu gücünde de artış beklenirken, gelecek 5 yılda 50 bin megavatlık rüzgar enerjisi santralinin açık denizlerde inşa edileceği tahmin ediliyor.
Böylece küresel rüzgar enerjisi kurulu gücünün, 2020-2024 döneminde yıllık 71 bin megavat olmak üzere 355 bin megavat artış göstereceği öngörülüyor.
HİBRİT SİSTEMLER RÜZGARA DESTEK OLACAK
Öte yandan diğer enerji kaynaklarında olduğu gibi rüzgar enerjisi kurulu gücünün de düzenleyici çevre politikalarıyla artırılabileceği belirtiliyor.
Rüzgar enerjisiyle diğer enerji kaynakları ya da depolama teknolojilerinin kullanımı yenilenebilir endüstrisi açısından yeni bir dönüşüm modeli olarak ele alınıyor.
Birçok alanda olduğu gibi, dönüşümde hibrit teknolojilerin kullanılması istihdam ve teknolojik alanda yeni imkanlar sağlıyor.
Afrika kıtasına bağlı bulunan adalarda, elektrik ihtiyacı şebeke harici mikro şebekelerden, rüzgar ve güneş enerjisinden hibrit olarak sağlanıyor.
Raporda, GWEC, çok kaynaklı hibrit teknolojilerinin uyumlu şekilde kullanımının artacağını, bu unsurun küresel yenilenebilir enerji dönüşümünde önemli rol oynadığını kaydediyor.
