Pandemiyle turizm sektörünün en büyük sorunlarından biri de banka kredileri oldu. Bankaların kredi değerlemesini varlık üzerinden yaptığını belirten sektör oyuncuları, turizmde varlıktan ziyade hizmetin öne çıkması gerektiğini vurguluyor. Kriz dönemlerinde kredi çekmekte zorlanan otel ve tur operatörleri bankaların kendilerine yeterli destek vermemesinden yakınırken, turizm sektörüne en büyük kredi desteğini veren DenizBank'ın Genel Müdürü Hakan Ateş, aynı sorundan kendilerinin de şikâyetçi olduğunu belirtti. Bankaların değerleme yapmak için Sermaye Piyasası Kurulu'ndan lisanslı 45 ekspertiz firmasıyla çalışmak zorunda olduğunu belirten Ateş, "Bu firmaların dışında kimseye değerleme yaptıramıyoruz. Burada çalışanlar da inşaat mühendisi. Sanki ev alıyormuşsun gibi binanın alçısına, ağacın kalitesine bakarak değer biçiyor. Oysa bu tesislerin kat sayısı değil, üzerinden kazanılacak para önemli. Çünkü otel sahibi borç ödemesini kazandığı paradan yapacak. Onun için iskonto edilmiş nakit akımı (DCF) yöntemi ile ilerlenmeli. Burada çalışan ekspertiz finansı da mühendisliği de sektörü de bilmeli" dedi.
YABANCIYA GİTMESİN
"Ekspertiz firmalarına düşük değerleme yaptıklarını söyledim" diyen Ateş, 50 milyon dolarlık otele 25 milyon dolar değerleme biçildiğini ifade etti. Ateş, "Oysa 30 milyon dolar verilse otel para kazanmaya devam edecek. Gerekli parayı alamayınca bir de piyasa borcu ve kısa dönem borcu derken oteli 35 milyon dolara satmak zorunda kalıyor. Arada ben 5 milyonu versem otel o parayı kazanmaya devam edecek" şeklinde konuştu. Hakan Ateş, "Bu binaların dükkan, yemek gelirleri vs var. Biz bunları artık oda başına ezberledik. Antalya'da bile 7-8 fiyat spektrumu ile karşılaşırsınız. Ve buna göre de biz oda sayısıyla doluluk hesabı yaparız. Firma yüzde 80 doldurursa bile biz onu yüzde 65'e çekeriz. Diyelim ki bir otel en az 15 sene 105 milyon dolar para kazanacak. Şu anda faiz nerede? Dolarda Libor 1. Siz alın 3 ya da 4'ten iskonto ediyorum, bugüne getiriyorum. 105 milyon dolar, oluyor size 80 milyon dolar. O zaman bu otelin değeri 80/85 milyon dolar" değerlendirmesinde bulundu.
YATIRIMLARDA AZALMA VAR
TÜRKIYE'NİN petrolü' olarak nitelendirdiği turizm sektörünün ülke ekonomisi için büyük önemine işaret eden Ateş, "Türkiye'de 2010'dan 2015'e kadar turizme olan yatırım 10-12 milyar dolardı. 2016'yla bu 7'lere, son 3 yılda da 2 milyar dolarlara düştü. Sektöre verdiğimiz 2.9 milyar dolarlık kredinin 1.4 milyar dolarını yeniden yapılandırdık" dedi. Dolardaki hareketlilik nedeniyle yabancı operatörlerin otellere baskı uygulamaya başlayacağını anlatan Ateş, "Bu dönemde kur pazarlıkları görebiliriz. Türkiye'nin avantajıysa şu: hiçbir hal ve şartta rakip tanımaz bir noktadayız. Kapasite ve hizmet olarak en iyi destinasyonlardan biriyiz" diye konuştu.