TÜDKİYEB Genel Başkanı Çelik, değerlendirmesinde "Alışılagelmiş bir düzenin içerisinde herkes kendi hayatını idame ettirmeye çalışırken ne olursa olsun her olumsuzluğu 'bunu hükümet yaptı' diyerek hükümete mal etme ve bu noktada günü birlik fiyat etiketlerini değiştirmek hem vatandaşımızı, hem yetiştiricimizi ve çiftçimizi, hem de tüketicimizi bezdirmiş hale getirmiştir. Biz et fiyatlarının ülke genellemesinin ortalamasını söylüyoruz. Etin hepsi ayı tornadan çıkmıyor. Türkiye'de 58 milyon civarında bir küçükbaş hayvan potansiyelimiz var. Ortalama etin fiyatının 110 lirayı geçmemesi gerektiğini söylüyoruz. Bunun yanında pirzolanın fiyatının da 130 lirayı geçmemesi lazım. Ama maalesef vatandaş bunu daha pahalıya alıyor" ifadelerine yer verdi.
KÜÇÜKBAŞTA "FİRE VAR" DENİLEN KEMİKLİ ET DAHA DEĞERLİ
"Biz çiftçinin kendisiyiz, yetiştiriciyiz, biz yetiştiricinin elinden çıkan koyunun, kuzunun fiyatını gayet iyi biliyoruz" diyen Çelik, " Zaman zaman belirli kurumlara seslenerek fiyatların bizimle konuşulmasını istiyoruz. Bunu Kızılay'a, Diyanet'e de söylüyoruz. Bir yıl boyunca gece gündüz demeden alın teri veren emekçi insanların emeği ile bu ürün yetişiyor. Kasaplar diyor ki 'biz ette yüzde 30 kemikten fire veriyoruz. Nasıl 110 liraya satalım' diyor. '100 liraya alıyoruz' diyorlar karkas eti, biz süt kuzusunu 100 liraya alıyoruz ama 60-70 liraya aldığımız da vardır. Koyunda, kuzuda, oğlakta, kuzu etinde kemikli daha pahalı. Pirzola kemikli mesela 200 liraya satılıyor. Dolayısıyla bizim dert yandığımız budur. Kol, incik, gerdan hep kemikli olarak kuşbaşından daha pahalıya satılıyor. Bunun neresi firedir" şeklinde konuştu.
Kırmızı etteki lobiler için "Yarası olan gocunur" diyen Çelik, "Biz lobi var baron var dediğimizde bozuluyorlar, ama adı ne olursa olsun birileri gerek olmadığı halde ete fahiş zam yapmaya kalkışıyor. Adı baron, lobi ya da başka bir şey, biz fahiş zam yapanların karşısındayız. Üreticiden çıkan et markette ve kasapta iki katına satılıyor. Tüm maliyetler göz önünde bulundurulduğunda bile böylesi bir fark oluşamaz" değerlendirmesinde bulundu.
İHRACAT YETKİSİ BİZE VERİLMELİ
Türkiye'nin kendi ihtiyacı varken bazı ülkelere milyonlarca küçükbaş hayvan ihracatı yapıldığı tartışmalarının anımsatılması üzerine Çelik, "Lobiler Kasabın, berberin üzerine şirket kurdurup onlara ihracat yaptırdılar, bize vermediler. Öyle olunca bu şirketler üreticiden bin liraya aldıkları hayvanı 5 bin liraya ihraç ettiler. Üretici kazanamadı, aracı kat be kat kazandı. Biz Merkez Birliği dedikçe onlar daha fazla şirket kurdurdular. Biz aracı olmadan doğrudan ihracat yapacaktık. Bu sayede yetiştirici de ülke de kazanacaktı" yanıtını verdi.