Dünya nüfusunun yarısından fazlası şehir hayatında yaşıyor. Buna bağlı olarak artan şehirleşme ile farklı ulaşım ihtiyaçları doğuyor; alternatif ulaşım çözümleri ve modelleri ortaya çıkıyor. Ulaşım dünyasında talep, araç sahipliğinden kiralama ve paylaşıma doğru kayarken, 2030'da dünyada satılan her 10 araçtan birinin paylaşım ekonomisi içinde yer alacağı öngörülüyor.
10 YILDA 5 KAT BÜYÜME
Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Başkanı İnan Ekici, paylaşım ekonomisinin ivmelenmesiyle araç sahipliğinin artık yeni kuşağın öncelikleri arasında yer almadığını söyledi. Avrupa ve Amerika'da "Y" neslinin bir süredir araç sahipliği yerine kiralama sistemini tercih ettiğini ifade eden Ekici, şöyle konuştu: "Z kuşağı ile ise araç sahipliğine ilgi daha da azalıyor. Araç paylaşımı sektörünün hızla büyüyüp gelişerek geleceğin iş modeli olacağı öngörülüyor. Türkiye'de Z kuşağının yüzde 56'sı otomobili yalnızca bir ulaşım aracı olarak görüyor. Yeni nesil tüketiciler ulaşımda 'kullanıma-dayalı-ödeme' alternatifini tercih ediyor; paylaşımlı bisiklet, elektrikli bisiklet, scooter/ motorlu scooter kullanımı artıyor." Araç paylaşım sektörünün 10 seneden kısa bir sürede 5 kat gibi majör bir büyüme beklediğini söyleyen İnan Ekici, "Küresel rakamlara bakacak olursak, 2017 yılında 36 milyon üyesi olan araç paylaşım pazarının üye sayısının, 2021 yılında 47.5 milyona ulaştığını görüyoruz. 2026 yılında ise bu sayının 60 milyonu aşacağı tahmin ediliyor" diye konuştu.
