Ekonomik dalgalanma ve şokların yaşandığı dönemlerde yabancı sermayeli bankaların menfaatleri ile bulundukları ülkenin menfaatleri çatıştığında ki çoğu zaman bu çatışma ortaya çıkar, yabancı sermayeli bankalar kendi çıkarlarının gereğini yapmakta ve ekonomik krizi büyütecek kararlar almaktadırlar. Yerli özel bankaların sermaye güçleri ve operasyon kapasitelerinin ise, yabancı sermayeli bankaların güçlü sermaye yapısına ve küresel ölçekte desteklenen operasyon kapasitelerine karşı koyma imkânı bulunmamaktadır. Böyle bir tabloda ancak gücünü Devletten alan (Ziraat Bankası gibi) kamu bankaları Ülkenin çıkarlarını koruyan işlemleri gerçekleştirebilirler. Kısacası, yabancı bankaların kontrolündeki Türkiye Finans Sistemi, rüzgârın önündeki misl-i hazan gibi savrulur- gider" diye konuştu.
"7'Lİ MASA KÜRESEL SERMAYENİN SÖZCÜLÜĞÜNE VE AVUKATLIĞINA SOYUNMUŞ DURUMDADIR"
Açıklamasına sosyal medyadan devam eden Canikli, "7'li masa, yabancı sermayeli bankaların avukatlığını yapmakta o kadar ileri gidiyor ki, kamu bankalarının özellikle reel sektöre sağladıkları düşük faizli yatırım kredilerinin, rekabet ortamını bozduğunu iddia ediyor. Bu konuda 7'li masa, mutabakat metninin' Finans Sektörü Politikaları başlığı altında aynen şu ifadeyi kullanmaktadır: Kamu bankalarının sektör içinde adil rekabeti bozmalarını engelleyeceğiz.' Kamu bankaları sektör içinde adil rekabeti nasıl bozmaktadır? 7'li masaya göre kamu bankalar reel sektöre, üretim ve istihdama düşük faizli kredi sağlayarak rekabeti bozmaktadır. 7'li masa, Ziraat Bankası başta olmak üzere kamu bankalarının imalat sektörü yatırımlarına sağladıkları düşük faizli kredi sağlamasından çok büyük rahatsızlık duymaktadır. Bu nedenle kamu bankalarının etkisiz hale getirilmesini ve küçültülmesini hedeflemektedirler. Bu vaadi ile 7'li masa, yabancı sermayeli bankaların yani küresel sermayenin sözcülüğüne ve avukatlığına soyunmuş durumdadır" ifadelerini kullandı.
"7'LI MASA TÜRKİYE FİNANS SİSTEMİNİ KORUMASIZ BIRAKMAYI VAAT ETMEKTEDİR"
Canikli değerlendirmesini şöyle sonlandırdı: "Özellikle son 2 yıldan bu yana, kamu bankalarının üretime sağladığı düşük faizli finansman kolaylığı sayesinde Türkiye ekonomisi, küresel şoklara rağmen güçlü büyüme performansını sürdürmüş ve çok büyük istihdam kapasitesi oluşturabilmiştir. Kamu bankaları, küresel sermayenin, para piyasaları başta olmak üzere finansal sistem üzerinde kontrolü ele geçirerek ulusal hükümetleri oyun dışına itmeyi hedefleyen politikalarının önündeki yegâne engeldir. Bu anlamda kamu bankaları Türkiye ekonomisi için adeta bir koruma kalkanı ve güvenlik mekanizması oluşturmaktadırlar. 7'li masa bu güvenlik mekanizmasını ortadan kaldırmayı ve Türkiye finans sistemini korumasız bırakmayı vaat etmektedir."