Bir tarafta Pan'ın Labirenti ve Suyun Sesi gibi ses getiren filmlere yönetmenliğiyle imza atmış Guillermo Del Toro, diğer yanda kitapları çok satanlarda liste başı olan ve kısa öyküleriyle En İyi Amerikan Gerilim Hikayeleri antolojisinde yerini alan romancı ve senarist Chuck Hogan... Bu iki ismin ortak bir kurguda bir araya gelişi ilk değil. Daha önce de Ölümcül Tür üçlemesiyle okur karşısına çıkan ikili, sonrasında romanlarını televizyon dizisine uyarlayarak çalışmalarına devam etmişlerdi. Şimdilerde Ümran Özbalcı'nın çevirisiyle Remzi Kitabevi'nden çıkan Beden Çalanlar da, Del Toro ve Hogan'ın kendi alanlarında rüştlerini ispatladıkları bir tür ile geldiler: Fantastik gerilim.
OKÜLTİZME ATIF
Beden Çalanlar'a başlarken, "okült dedektif kurgu" ifadesi dikkat çekiyor. İki yazar hikayeye giriş yapmadan önce okurlara romandaki ana karakterin bu türün yaratıcısı Algernon Blackwood'a gönderme olduğunun bilgisini veriyor. Okültizmin metafiziksel bir mesele olduğunu ve bir 'giz' ekseninde çalıştığı düşünüldüğünde zaten fantastik kurgu olduğunun koşuluyla başladığımız kitap, hangi doğaüstü güçler ve olaylarla karşılaşacağımız üzerine merak uyandırıyor. Neyse ki Guillermo Del Toro ve Chuck Hogan uzatmadan daha ilk sayfalarda neye odaklanmamız gerektiğinin ipucunu veriyor; ancak bu sürprizlere açık olmamız gerektiğinin de habercisi.
Kitapta üç ayrı zamana gidip geliyoruz. Sondan başa doğru ilerlerken tekrar geri sarmak okuyucunun ilgisini diri tutuyor. 2019'da New Jersey'e kadar uzanan hikayenin 1962'de Mississippi'de geliştiğini, 1582'de Londra çevresinde başladığını görüyoruz. Bu bağlamda olaylar üzerine yoğunlaşırken, rollerin görece daha silik kaldığını söylemek mümkün. Her şey FBI ajanları Walt Leppo ile Odessa Hardwicke'nin Teterboro'dan kaçırılan bir uçağın kokpitten otomatik bir tüfekle ateş edilerek Manhattan'ın tepesinde dolandıklarına dair aldıkları ihbarla başlıyor. Odessa'nın, mesai arkadaşı Leppo'yu öldürmek zorunda kalmasıyla gelişen olaylar silsilesiyse, zincirin hem son halkası, hem de her şeye giriş kapısı. Odessa'nın, başına gelenlerden sonra FBI soruşturmasına maruz kalıp bir görevden başka bir göreve sürülmesi ve bu esnada zamanında federallik yapmış olan Earl Solomon ile karşılaşması ise, konuya daha fazla hâkim olmaya başlamamızı sağlıyor.
Arkadaşını vuran Odessa'nın Leppo'nun bedeninden çıkan 'tuhaf' görüntüyle baş etmeye çalışmasının ardından eyalette yaşanan benzeri bir vakayla karşılaşması ise olanı biteni anlamasına hem yardımcı oluyor hem de işleri giderek zorlaştırıyor. Ve işte bu esnada yeni tanıştığımız 'Obediah' karakteri, süregelen esrarengizliklerdeki rolüyle karşımıza çıkıyor; çünkü O, "Son doğmuş Beden Çalan" olarak genelde fevri kararlar almaya daha eğilimli. Uyandırdığı merak ve sürükleyici hikâyesiyle okurun kitabı bir an önce bitirme isteğini her an tazeleyen Beden Çalanlar'ın şüphesiz en sürpriz karakteri Hugo Blackwood: Yıllar boyunca gizemli bir kutuya atılan sır dolu mektupların sahibi...
BEDEN ÇALANLAR
Guillermo del Toro-Chuck Hogan
Çevirmen: Ümran Özbalcı
Roman
Remzi Kitabevi
304 s, 54.50 TL