Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Yeni nesiliz, mecburen sevmeyiz

Eskiler yenilerden iyi midir? Sizin de üzerinizde bir 'eski' baskısı var mı? Bence üşenmez, dikkatlice bakarsanız var, hepimize dayatılan bir 'eskiden' dünyası var. Hani gizli gizli, alttan alttan, çaktırmadan... Eski şarkılar daha güzeldir, şimdi müzik duygusuzdur, duygusuz. Eskiden gece hayatı daha eğlencelidir, günümüzde iç iç, sarhoş ol ol, kavga çıkart halleri nedir. Tiyatrolar da yavandır, eski tiyatroların tadı artık yoktur. Eski filmler daha etkileyicidir, amaaan bu yeni çekilen saçmalıklar da nedir? Aşk mı? Yavrum sizin yaşadığınız da aşk mı? Bizim zamanımızda aşk aşktı. Elini tutmak için gün sayardık, yüzünü görmek için yağmur altında nöbet tutardık. Bu da aşk mı? Ama bu haksızlık! Bize resmen haksızlık. Bunu yukarıdaki yazıya son noktayı koyduktan sonra fark ettim.

ÇIKIP GİDEBİLİRİZ
Ben çocukluğumdan beri 'yeni' olmanın fırçasını yedim. Sevdiğim şarkılara babam avaz avaz bağırdı. İzlediğim filmler tuhaf bulundu. Giydiğim kıyafetler yadırgandı, zaten böyle kadın mı olurdu? Sevme biçimim bile sorgulandı. Sözüm Hıncalım'dan dışarı. Onunla tatlı tatlı tartıştığımız şiir meselesi yukarıdaki yazıda kapandı. Havlu attım. Hakkını teslim ettim ve fakat eski-yeni durumunu düşünmeden de edemedim. Demem o ki, hep eskiler geldi yenileri beğenmedi. Neden? Acaba ben de 40'lı 50'li yaşlarıma gelince böyle mi olacağım? Güncellenmeyi rafa mı kaldıracağım? Mesela 'aşk' demişken, düşündüm de 'yeni nesil' aşklar, ilişkiler, sevgiler daha sahici geliyor bana. Tamam bulunması zor, sahip olması zor, yaşaması zor ama olduğu zaman da bir başka güzel oluyor. Çünkü yeni nesil şehirli aşkta masum olmadığımız kadar 'mecburcu' da değiliz hiç birimiz. Sadece sevdiğimiz, âşık olduğumuz için yan yana durabiliriz. Zorlamalar, şartlar, el alem ne der dertleri yok! Tepemizde "Âdettir kızım", "Kocandır kızım, sus otur" diyen birileri yok! Hem deseler de kim takar! Artık mutlu değilsek, aşkımız bitmişse yerimizden kalkıp, çantamızı alıp, kapıyı açıp, çıkıp gidebiliriz. Mecburen sevmeyiz. Mecburiyetten yan yana uyumayız. Olmamız gereken insanın yanında durmak gibi bir görevimiz yoktur. Benciliz ama bencilliğin çoğu zaman 'iyi' bir şey olduğunu, 'mutluluğumuzu' kurduğunu biliriz.

MUŞ GİBİ YAPMAZ
Ha tabii saf aşkı ve sevgiyi bulmak fazlasıyla çakıllı bir yoldur. Kafamızı, gözümüzü yarabiliriz. Çoook yalnız kalabiliriz. Kolayca oyuna gelebiliriz. Kullanılmış hissedebiliriz ama 'o' kişiyi bulduğumuz zaman da sadece kalp için yaşama şansına sahibiz. Kimse kimseyi kandırmaz, kimse kimseyi çekmez, kimse kimseye sinir olduğu halde 'seviyormuş' gibi yapmaz. Çiftler birbirilerinden keyif aldıkları için, birbirilerine yürekleri çarptığı için, birbirilerine sarılıp uyumayı sevdikleri, dibine kadar kavga edebildikleri için çifttir. Yani yeni nesil aşklar da güzeldir. Filmler de... Şarkılar da... Kıyafetler de... Çünkü onlar bizdir, bizdendir, bizi anlatır, biz gibidir.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA