Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAĞLIK HAKKI PROF. DR. TEVFİK ÖZLÜ

Hasta hekimine soru sorabilir mi?

Sol gözüme katarakt ameliyatı yapılarak göz içi lens takılmasına karar verildi. Operasyon için bir özel hastaneden randevu tarihi aldım. Ameliyattan bir gün önce, beni ameliyat edecek ekipten bir doktoru telefonla arayıp, takılacak olan lensle ilgili bilgi edinmek için sorular sordum. Bu görüşmeden hemen sonra, konuştuğum doktor beni arayarak, ameliyat edecek ekipteki hocalarının bu görüşmemden dolayı beni ameliyat etmekten vazgeçtiğini söyledi. Gerekçesi ise; sorduğum sorulardan benim kendisine güvenimin olmadığı sonucuna varmasıymış. Böyle şey olur mu? Hasta, hekimine soru soramaz mı?

Buyurgan hekimlikte tanı ve tedavi süreci, tamamen hekim kontrolünde sürdürülür. Bu uygulamada; hekim, önceden edindiği bilgi ve birikimlerinin ışığında, kendisine başvuran hastasını muayene eder. Tanı ve tedavi için gerekli gördüğü girişimleri planlar ve hastadan bunlara tam bir itaat ister. Hasta, başvurduğu andan itibaren inisiyatifi hekime devreder ve tamamen edilgen bir konuma itilir. Yaşamını ve geleceğini etkileyecek kararlar verilirken devre dışı kalıverir. Hekimin otoriter pozisyonu, çoğu kez yüz ifadesine ve ses tonuna bile yansır. Genellikle emirler vererek konuşur. Örneğin; 'geç şuraya, göğsünde biriken sıvıyı boşaltayım' der.

MUTLAK İTAAT İSTERİM!
Oysa; hasta göğsünde sıvının neden biriktiğini, bunun neden boşaltılması gerektiğini, boşaltma işleminin nasıl yapılacağını, boşaltmadan teşhis veya tedavisinin mümkün olup olamayacağını, boşaltma sırasında canının yanıp yanmayacağını, bu işlemden zarar görme olasılığının ve işlem sırasında bayılma, ölüm riskinin olup olmadığını merak eder. Ama karşısındaki hekim, hemen ve tartışmasız olarak, ondan verdiği karara uymasını ve masaya yatmasını ister. Çünkü buyurgan hekime göre, kendisi, hasta için en doğru olanı belirlemiştir. Hastaya düşen mutlak bir itaattir. Hastanın kuşku duymasını, sorular sormasını; kendisine güvensizlik, mesleğine müdahale ve otoritesine başkaldırı gibi algılar. Tereddütlü davranması durumunda, sinirlenip, hastayı refüze edebilir. 'Sen bilirsin, istemiyorsan yapmam. Git başkasına yaptır' türü reaksiyonlar alışılageldiktir.

SORU SORMAK YASAK!
Paternalistik (babacıl) hekimlik uygulamalarında, hastaların soru sormalarına pek müsaade edilmez. Hastalar çoğu zaman hekimlerin; kendilerini dinlemediklerinden, sorularını duymamazlıktan geldiklerinden, sorularına yanıt vermediklerinden ya da kısa ve anlaşılmaz şekilde cevapladıklarından ve beden dilleriyle soru sorulmasını engellediklerinden yakınırlar. Oysa hastaların, hekimlerinden beklediği tıbbi yardımın içinde, bilgi edinme talebi çok önemli bir yer tutar. Bu nedenle, hastanın soruları mutlaka makul bir biçimde yanıtlanmalı. Hastanın vücut bütünlüğüne müdahale gerektiren her türlü tanı ve tedavi girişimleri öncesinde; hastanın kafasındaki soruların yanıtlanması, korku ve endişelerin giderilmesi ve yanlış inançların düzeltilmesi, ayrıca hastaya zaman tanınması ve başkalarına danışma fırsatı verilmesi gerekir. Ancak bundan sonra hasta, yapılacak olan işleme uyum gösterebilir. Hastalarını yeterince bilgilendirmeden, risklerden ve kötü olasılıklardan bahsetmeden, 'Ben bu işin ustasıyım, bana güven, gerisine karışma!' yaklaşımını benimseyen hekim, olumsuz sonuçlar karşısında bedel ödemek zorunda kalabilir.

Hasta haklarıyla ilgili SMS (cep telefonu mesajı) yoluyla 4122-ETU'ya iletebilir ya da saglik@sabah.com.tr mail adresine yazabilirsiniz. Ailenizin doktoru sizin için yanıtlayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA