Yine İslam'la bağlantılı bir hikâye anlatan ve güncelliğin çekiciliğine sığınan bir film. Ama baştan söyleyelim; gerek sinemasal düzeyi, gerek mesajının ciddiyeti açısından
Takva veya
Büşra'nın yanına yaklaşamaz. Film, son dönemde kimi 'İslamcı derneklerin' dışarıdaki Türklerden topladıkları büyük paralarla ortadan kaybolması ve böylece onbinlerce insanın soyulması olayına eğiliyor. Hemen akla gelen örnekleri Jetpa veya Deniz Feneri olan... Kölnlü Metin; karısı, onun ailesi ve küçük oğluyla mütevazı bir yaşam süren bir emekçidir. Camide hoca tarafından tanıtılan bir şirketin kampanyasına güvenerek, büyük miktarda para yatırır. Çevredeki birçok Türk kökenli vatandaşı gibi... Ama Jimpa adlı şirket birden kapılarını kapar, yöneticileri sırra kadem basar. Paraların Türkiye'ye gittiği kesindir ve Metin, yanına gazeteci olduğunu söyleyen (ama sonra devlet görevlisi çıkan!) bir Alman kızıyla birlikte İstanbul'a gelir. Film aslında ilginç bir konuyu ele alıyor. Ama kafası biraz, hatta hayli karışık biçimde... Entrikanın mali aşamaları, kurulan tuzağın ekonomik yönü hiç işlenmiyor. Daha çok, tüm olayların sıradan bir aksiyon için malzeme olmasıyla yetinilmiş gibi. Bu açıdan inandırmıyor, doyurmuyor, tatmin etmiyor. Çeşitli kişiliklerin gerçek kimlikleri anlaşılmıyor, yüzleri sisli kalıyor: Türkçe'yi Lorel-Hardi gibi konuşan o Alman görevli kimdir? O omuzları bol yıldızlı Türk subayı neyin nesidir? Bu olaylarda işin cinayete dek gittiğini, her yerde tabancalı vurucuların gezdiğini biz bilmiyorduk, bunlar nerden çıktı? Ve sonunda işin başında olduğu hissettirilen, Rutkay Aziz'in hiç inanmayarak oynadığı o 'dini bütün kişi' kimi simgelemektedir? Tüm bunlar hiç belirmediği için, film boşlukta kalıyor. Ve Deniz Feneri vb. bir olayın sinemanın fantezi sınırları içinde de olsa ele alınması fırsatı heba oluyor. Yazık! Ama film, kendince önemli bulduğu bir işi yapıyor: Hikâye boyunca olup bitenlerden ötürü başına gelmedik kalmayan Metin, bir ara itikadını kaybeder gibi oluyor. Ama finalde, onu yeniden namazını kılarken görüyoruz. Mesaj doğru elbette: Gerçek inanç, böylesi arızi şeylerden etkilenmez!.. Ne yazık ki filmin genel samimiyetsizliği içinde, bu da inananlara verilmiş bir küçük armağan olmaktan öte gitmiyor
TAKİYE **
Yönetmen: Ben Verbong Senaryo: Kadir Sözen Görüntü: Axel Block Müzik: Oliver Kranz Oyuncular: Erhan Emre, Rutkay Aziz, Özay Fecht, Ali Sürmeli, Fahriye Evcen, Stipe Erceg, Mahir Günşiray, Erkan Keskin, Michael Mendel Filmfabrik - Türk/Alman ortak-yapımı.